O ışık tufanının sıcağına
Yıldırım gibi düşen sesle
Aynı anda başladık
Bu uzun koşuya
Nefes nefese
Yolumuzun hangi durakta
Hangi kavşakta
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Nasıl yorgundu sesimiz
Sığmıyordu göğüs kafesine
Nefesimiz
Toprak gibi bereketli ellerinde/n
D/üşüyordu ertelenmiş heceler
Kalktı o an
Usulca
İki mavi gibi
Cezbeye tutulan gözlerimden
Demir perdeler
Pul pul savruldu
Dokunmak kadar yakın
İki mavi kadar uzak!
Mekânsız gözlerinde zaman ..harikasınız dostum!...alkışlar
Bakınca Mecnun ne görmüştü Leyla ya?
Ne görmüştü Yusuf’un gözlerinde Züleyha?.........
tebrikler bu inci taneleri dizeleriniz için
O ışık tufanının sıcağına
Yıldırım gibi düşen sesle
Aynı anda başladık
Bu uzun koşuya seninle
Nefes nefese
Yolumuzun hangi durakta
Hangi takvim yaprağında
Kesişeceğini bilmeden
Kim daha önce gelmişti?
Toz duman içindeki köhne durağa
Kıyamet ertesinde yangın sürerken
Nasıl yorgundu sesimiz
Sığmıyordu göğüs kafesine
Nefesimiz
Toprak gibi bereketli ellerinde/n
D/üşüyordu ertelenmiş heceler
Kalktı o an
Usulca
İki mavi gibi
Cezbeye tutulan gözlerimden
Demir perdeler
Pul pul savruldu
Dokunmak kadar yakın
İki mavi kadar uzak!
Mekânsız gözlerinde zaman
...............
Mükemmel ötesi bir şiir, yürekten kutluyorum seni İNCİ HANIM.
Aşk!
Bil ki yorulmayacağım
Donsa da mucizende kanım
Seni anladım…
Ne çıkar sırlarınla
Buz kırığı olsa her yanım
zengin bir duygu ve bilgi literatürüne sahip bir kalem sahibinden imzalı çok güzel bir şiir muhteşem bir anlam derinliği ve psikolojik yön var şiirde tebrikler benden tam puanla
Ya sen!
Bilir misin?
Bakınca Mecnun ne görmüştü Leyla ya?
Ne görmüştü Yusuf’un gözlerinde Züleyha?
Tek kelime Harika..
Anlam ve anlatımı mükemmel ve etkileyici bir çalışma, kaleminiz var olsun, can' ı gönülden tebrikler. Saygılar.- Berkay Kur.
okurken haz aldım.tşk.şairim.
Şair diyor ki 'Aşk deyince ötesini arama'
Aşk insanı, kendi adıma ,salaklaştırıyor
Önünü göremiyorsun
Gerçeklerden deve kuşu misali kaçıyorsun
O kişiye değmemişse
Başını çıkardığında pişmanlık...
Selamlarımla
Kim daha önce gelmişti?
Toz duman içindeki köhne durağa
Kıyamet ertesinde yangın sürerken
Bilinçli çalışan ve lezzeti sunan değerli hemşehrimi gönülden kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Sevgilerimle
Cok ıcten bır anlatım tebrıkler selamlar saygılarımla
selami
içten ve anlam yüklü duygu yolculuğu dizelerde...
beğeni ile okuduğum nefis bir şiir...
selam ve saygılarım yüreğinize...
Bu şiir ile ilgili 128 tane yorum bulunmakta