Aşka dair ne varsa yapılan taksimatta
Sana güzellik tacı payıma hüzün düştü
Mutluluk senden yana yapılan taksimatta
Sevdana tüm yüreğim bana gül yüzün düştü
Sana nazlı bir uyku bana gündüzün düştü
Boşuna aşk arama aşk bir nasip işidir
Mısır'a baht taşıyan kervanın gidişidir
Yusuf'un Züleyha'yı tahtından edişidir
Melamet pazarında gönlüm mezata düştü
Sevdamı satın alan tüccar bir zata düştü
Adını her satırın harfinden çekip aldı
Sayfa, taze gül açan yanağın kadar aldı
Kirpiğimde asılı serin bir damla kaldı
Alnımdaki yazgılar yorgun yıllara düştü
Bahtıma kalem çalan orgun yazara düştü
Açtı parlak bir güneş gönlümün şafağına
Dağılmıştı şulesi nevbaharın bağına
Her bakışta düştüm ben zülfünün tuzağına
Sana rengârenk güller payıma lale düştü
Sana zümrütten hale bana piyale düştü
Bir kül bulutu olmuş pervaneler peşinde
Yakar kanatlarını yüzünün ateşinde
Nergis bakışlarının çıkmaz keşmekeşinde
Bana ateşten bir kor payına niran düştü
Sana sevdalı bir yar payıma viran düştü
Bana deli deyip de her fırsatta ettin naz
Aşk ile akıl zaten bir arada bulunmaz
Uslanmayan bu gönül ne çekse de hala az
Bir kez Leyla dedim ben adıma Mecnun düştü
Sahralarda bir ömür sevdana meftun düştü
Pusulamda kadransın vaktime muvakkitsin
Zaman akan girdabın varlığından sakitsin
Yaşadığım her anın hesabında nakitsin
Sana zilhicce ayı bana muharrem düştü
Bana mevsimi hazan payına hürrem düştü
Kayıt Tarihi : 4.9.2023 21:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (7)