Öyle bir gizli dert ki yok dilinden anlayan
Gözlerim anlatıyor her damla yaş bir lisan
Anlar ancak derdimi ehl-i dil bir sevgili
Buldu şu gönlüm onu o hiç görmedi beni
Çıkardım yüreğimi serdim onun önüne
Göz ucuyla bir bakıp savurdu esen yele
Gönlüm bir güldü soldu gönül bağım kurudu
Bülbül neylesin artık güller dikene durdu
Her kim ki yoktur yüreğinde aşkın yâresi
Bil ki taştandır onun kalbinin her pâresi
Bir bak şu gözlerime sana neler söylüyor
Seni gördü göreli akan yaşı dinmiyor
Aşkın o ateşi gönlüne bir düşsün de gör
Sevmeyen nerden bilsin onun gönül gözü kör
Kelimeler tükendi aşkı duymak istersen
Kulak ver duyacaksın yüreğimin sesinden
Yağmurlar gözyaşım güneş de yüreğim oldu
Gece ay ve yıldızlar sessiz sırdaşım oldu
İnleyip de duyurdum derdimi ben her yana
Bir türlü ulaşmadı feryadım senden yana
Derdimi herkes bildi yayıldı tüm dünyaya
Gel gör ki şu yüreğim hâlâ meçhuldür sana
Bu sevda hiç değildir gören gözlerden uzak
Bilirim görmez her göz ve işitmez her kulak
Saklı kalmaz ki aşk bunca gözyaşından sonra
Bilinmez yine de ondan hiç nasibin yoksa
Bu bir sevda türküsü dillerde hep söylenen
Bir kor gönüllerde yıllarca hiç küllenmeyen
Kimdir o ki gönlünde bu ateş hiç yanmamış
O ki doğmadan ölmüş hayatı yaşamamış
Sevgiyle eser rüzgâr uğuldar ormanlarda
Akar sevgiyle sular çağıldar ırmaklarda
Sevgidir kelebeğin kanadında rengârenk
Karşılık bulmayınca kelebek ömrüne denk
Aşk bir ilaç sevip sevilen tüm gönüllerde
Yakıcı bir zehir kanayan tüm yüreklerde
Bu zehri soluyanlar bilir misin kimlerdi
Mecnun’du o Tahir’di Ferhat’tı ve Kerem’di
Bir ad kaldı onlardan bir de mezar taşları
Yâd ediyor mısralar hep o eski aşkları
Kayıt Tarihi : 27.4.2023 21:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!