Ortaköy'de köşe başında ki bir binanın en üst katında bir adam yaşarmış... Siyahın en güzelini gözleri için çalmış, buğdayın en sarısını teninde saklarmış... Öylesine yaşıyormuş her şeyden habersiz... Bir dolu kelime biriktirmiş yüreğinde ama söyleyecek kimsesi yokmuş yanında, kolunda, içinde, dilinde... Geceler boyu sürmüş yalnızlığı... Şikâyet etmekten usanmış...
Bir gün umutlarını bıraktığı o masada, ona candan yakın ve uzun zamandır tanıdığı, dünyasını unutmuş o kız;
- sen çıldırdın mı?
diye bağırdı ona... Adam şöyle bir dönüp baktı kızın yüzüne..! Kız daha önce o kadar sıcak ve samimi bir bakışı hiç bir gözde yakalayamamıştı. Adam;
-Yapmamam gereken bir şey mi bu
dedi.
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var