ÇAMLARIN ARASINDA ŞİİRLERİ BÜYÜTELİM
Bu akşam dolunayı kollarının arasında seyretmek istiyorum,
Aşkı ruhundan dinlemeliyim, ellerim avuçlarında iken,
Masmavi göllerin coğrafyasını içtiğimiz şaraptan sayalım,
Çamların arasında şiirleri büyütelim kelebekler sevişirken.
Cennet dağlarına kurulmuş gökyüzünü kokluyorum,
Giysilerin ne çok ta yakışıyor endamına, ayrılmam senden,
Bulutların süzülen serin caddelerinde yuvamızı bulalım,
Papatyaların kalbine mutluluğun mührünü basalım yeniden.
(İstanbul / 20 Ağustos 2009)
AY VE YILDIZLAR AVUTTU DOLUNAY ŞİİR YALNIZLIĞIMI
Mutluluğundan tek tek kopardığım aşk sayfalarını
Bahar rüzgârı açıyor sessiz ve mavi parmaklarıyla,
Yıllarca seninle kazandığım ve kaybettiğim ömür adına
Gözlerim yine karşında, asil çiçeklerden kumru yuvası.
Lodos zafer şarkılarım oldu, savurdu sıkıntılarımı,
Çam kokusuyla yerleştin meleklerin gökkuşağına,
Gülüşün tenimde, kış, kıyamet dokunamaz ruhuma,
Ay ve yıldızlar avuttu dolunay şiir yalnızlığımı.
(İstanbul / 21 Ağustos 2009)
İLKBAHARIN HÜKMÜ KALMADI ASİL GENÇLİĞİMDE
Varlığında saniyeleri durmayan cesareti sevdim
Bu ayrılık adına nankörlüğün, ejderha duruşun niye?
Yürürken senden biliyordum kirlenmemiş hayatı,
Şimdi gökyüzü taşlarını atıyor hafif göğsüme.
Seni felaketin kollarına teslim etmeyen melektim,
Şimşekler gibi batıyorsun bestekâr gecelerime,
Oysa duyguların masmavi ve de narin sıcaktı,
İlkbaharın hükmü kalmadı asil gençliğimde.
(İstanbul / 22 Ağustos 2009)
HAYRANIM GÖZLERİNE
Kutsal gemi güvertesinde deniz yolcusu gibi
Dansımız rüzgârla birleşsin karanlık ada sahilinde,
Hayranım gözlerine,
Aşkı yeniden yarat karşımda,
Dolunay gülüşün yeter
Gökkuşağını yola sermeye,
Öyle bir konuş ki yakınımda
Dünyanın tüm coğrafyasını ışıktan say ömrüme,
Ellerim elinde mutlu,
Başım kollarının arasında umutlu,
Pırlanta ağaçlara yaslanırken
Seni bu şehrin mahşerinden alıp
Çay ve kahvem etmesini de bilirim,
Dostluğa açık, günaha kapalı
Takvimi asalım duvara,
Usulca süzülen bulutları
Toprağa serin damlayan yağmuru fark ediyorsam
Sebep melek yüreğin,
Gül, lalenin tohumunu ektim mutluluğuna.
(İstanbul / 23 Ağustos 2009)
EL ÂLEMDEN OLDUN GÖZLERİME
Seni geçmişten geleceğe uzatmıştım
Yıpranmamış düz sayfaya,
Tanıdım, tanıştırdım insanlığını çevreme,
Ama en büyük hataymış uğrunda harcanan zamanım,
Çöller ardımda, okyanus önümde
Nasıl tuzak kurdun vicdanıma?
Soğuk ve sıcak arası ağaçlar
Kan damlıyor bir türlü kurumayan ıslak dertlerime,
Kırıldım gecelerimi terk etmene,
Konuşulacak toprak kalmadı ki
Ayakta duralım birlikte,
Üzerinde sessizce soluklanacak
Taş bırakmadın yüreğinden,
Yakışır mı ismin ihanete?
Ellerinle savurduğun çiğdem şiirleri
Bitirdi büyük aşkımızı,
El âlemden oldun gözlerime.
(İstanbul / 24 Ağustos 2009)
HALAMIN OĞLU
Kumruları kederle okşayan halamın oğlu
Nehirlere ismini vermiyor yüreğim,
Aşkına derman olacak yıldızları koymam gecene,
Gülistanım yok hayalindeki muhabbete.
Sen karanlık saatlerin masmavi dostu,
Dudaklarına yârim demez sürprizlerim,
Yağmur rüzgârla birleşmiyor tebessümünle,
Hatıralarım değilsin şarap dolu kadehlerde.
(İstanbul / 25 Ağustos 2009)
BEN AY IŞIĞINDAN MELEK MELODİSİ
Ben ay ışığından melek melodisi,
Sen masmavi denizlerin kral şairi,
Tenimizde sevişiyordu gök ile çiçekler,
Gülüşün gerek ömrüme, baharımın erkeği,
İstanbul kokusu haykırıyor yüreğini,
Yokluğuna tercih ederim eceli,
Cennet rüzgârından ılık geceler
Kollarının arasında geçiyor sanki.
(İstanbul / 26 Ağustos 2009)
RÜZGÂR KIZIYIM
Ey dolunay ve yıldızlar
Aşığım şaşaalı bahar canlarınıza
Kutsal ışığınız gerek varlığıma
Ela gözlerim dalıyor mutluluğunuza.
Ey dolunay ve yıldızlar
Rüzgâr kızıyım, tebessüm verin ağaçlara
Gülistan konmuş peygamber kitabınıza
Öleceğim efsane olan coğrafyanızda.
(İstanbul / 27 Ağustos 2009)
MEÇHUL KARANLIĞIN BALKONUNDA ÜMİTLERİM
Ah şu kaldırım ağaçları yeniden anlatsa
Liseli yıllarımın ılık yağmurla nasıl yürüdüğünü,
Evimin kapısını açıyordu hayallerim,
Yar bildiğim can vardı kutup yıldızında.
Tenime helal aşk gözleri gök oluyor yollara,
Aksaray dinliyor ağlamakla neşe arası günümü,
Meçhul karanlığın balkonunda ümitlerim,
Kır çiçeği adına şaireyim şanlı yurduma.
(Aksaray / 01 Eylül 2009)
SEVGİLİM DEME GÜNAHSIZ DÜNYAMA
Şanlı nehirlerden olmayan ellerin
Dokunur mu güllere konmuş sancılarıma?
Affetmem doğum günümü bilmeyen tebessümlerini,
Dinleyecek zamanım yok sahte sözlerini.
Şiir gözlerimi öpmesin katran öykülerin,
Sevgilim deme günahsız dünyama,
Affetmem çocuk ruhumla birleşmeyen gençliğini,
Çamların baharından sildim servetini.
(Aksaray / 02 Eylül 2009)
AŞKIMIZ SERVET, YAĞMUR BULUTLARINDA
Ay bakışlarını gökyüzüne çıkardım bir tanem,
Ne çabukta hasreti sayfalara yazıyor yeminli ellerimiz,
Dostlukla başlayan yürek şarkıları
Misafir değil ki bırakayım duvarlar arasında
Bir kere girmiş ömrüme
Hem gecem hem de gündüzlere yâr oluyor
Mavi, pembe çiçeklere uzanırken,
Baharı İstanbul sözlerin
Usulca şekilleniyor nehir ve dağlarda,
Uçan kelebekler ikimizin dansı,
Kuşlar tutkularımızın romanı,
Alaca karanlık ılık rüzgârla süzülürken
Gelişini, doğum günümü kutlar gibi hayal ediyorum,
Veda ayırmadı tenlerimizi,
Aşkımız servet, yağmur bulutlarında.
(Aksaray / 03 Eylül 2009)
MELEK RÜYALARIM
Bu kaçıncı kez sensiz gemilere biniyorum,
Bu kaçıncı kez trende sensiz söylüyorum yol türkülerini,
Dokunduğun pencereler şimdi suskun odalarda
Baharı karanlığa kilitlemiş
Göstermiyor kokusu senin gibi çiçekleri,
Sabahım perişan,
Saatler hızla geçiyor, akşama dertler var,
Dostluğunu yazan kalbime
Düşmanlık girmedi şairim,
Aşkınla kurulan mavi ışıktan kopmadı dünyam,
Çocuk heyecanıma küsme,
Melek rüyalarım
Peygamber güneşi tebessümlerin,
Rüzgârla dans eden ağaç yapraklarısın,
Buselerin kral hatırası hasret yüzümde.
(Aksaray / 03 / Eylül 2009)
LAVANTA KOKUSU GECE
Lavanta kokusu geceye
Ev ışıkları sönerken yoktun yine yanımda,
Yaşam tabloma, ağlayan yürek çizildi,
Aşk adına kara gözlerinden aldım
Hasret türkülerini,
Çiğdem rüzgârına şair kollarını aç
Uzan pamuk bulutlara
Mutluluk ve kederle
Nasıl dünya dönüyor göreceksin,
Bastığım toprak suskun ve yangın bahar takviminde,
Seninle tanıştığım dolunay günü
Güvercin şehrine kurulmuş yalnızlık hikâyem,
Bir tanem çoktan evlendim beyaz tebessümünle.
(Aksaray / 04 Eylül 2009)
ŞAİRLERİN ECEL DÜNYASI
Uzun bir gece uykum olmasına rağmen
Yorgun kalkmak ta varmış sabaha,
Nerede o kusursuz saydığım duygular?
Şimdi kederle savrulan ömür kitabıyım,
Gençliğimin endamı mutluluk
Kayıp coğrafyam,
Kucaklayıp cennetine varacağım
Sevgili yok ki karşımda,
Şairlerin ecel dünyasına
Takılıp kalmış yüreğim,
Dargınım bahar adına doğan güneşe,
Kırılsın yalnızlığa feryat gitarım,
Güvercin ve kumrular
Kan ağlayan hatıraları nasıl da gösteriyor gökte,
Ben alaca karanlık yürürken
Cehenneme dönüyor hayallerim,
Hasret kurulmuş adresime
Taş, toprak ediyor ümitlerimi.
(Aksaray / 05 Eylül 2009)
İHANET KOKUSU GÜLLERİ VERME ELLERİME
Aşka veda etmek kolaysa kitabında
Sakın Çiğdemim, meleğim deme bana,
Kasvetin dağları vuracaksa yüzüne
Küselim şimdi, tuzak kurma geleceğime.
Unutacağın şiirle yüreğimi okşama,
Cesaretimle birleşmeyeceksen dansta
Mutluluğun kutusunu açma gözlerinle,
İhanet kokusu gülleri verme ellerime.
(Aksaray / 06 Eylül 2009)
Çiğdem ÇakırKayıt Tarihi : 25.9.2009 12:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ÇAMLARIN ARASINDA ŞİİRLERİ BÜYÜTELİM
Bu akşam dolunayı kollarının arasında seyretmek istiyorum,
Aşkı ruhundan dinlemeliyim, ellerim avuçlarında iken,
Masmavi göllerin coğrafyasını içtiğimiz şaraptan sayalım,
Çamların arasında şiirleri büyütelim kelebekler sevişirken.
Cennet dağlarına kurulmuş gökyüzünü kokluyorum,
Giysilerin ne çok ta yakışıyor endamına, ayrılmam senden,
Bulutların süzülen serin caddelerinde yuvamızı bulalım,
Papatyaların kalbine mutluluğun mührünü basalım yeniden.
(İstanbul / 20 Ağustos 2009)
Çiğdem kardeşim, yüreginizi kutlarım harikabir şiir okudum kaleminişzden. Varlığınız daim olsun.
İnsanlık adına selam ola...
Aşka veda etmek kolaysa kitabında
Sakın Çiğdemim, meleğim deme bana,
Kasvetin dağları vuracaksa yüzüne
Küselim şimdi, tuzak kurma geleceğime.
Unutacağın şiirle yüreğimi okşama,
Cesaretimle birleşmeyeceksen dansta
Mutluluğun kutusunu açma gözlerinle,
İhanet kokusu gülleri verme ellerime.
(Aksaray / 06 Eylül 2009)
Çiğdem Çakır
Canım şiirlerinin hepsi güzel, kutlarım sevgiler.
Kumruları kederle okşayan halamın oğlu
Nehirlere ismini vermiyor yüreğim,
Aşkına derman olacak yıldızları koymam gecene,
Gülistanım yok hayalindeki muhabbete.
Sen karanlık saatlerin masmavi dostu,
Dudaklarına yârim demez sürprizlerim,
Yağmur rüzgârla birleşmiyor tebessümünle,
Hatıralarım değilsin şarap dolu kadehlerde.
Kardeşim tebrik ler güzel dizelerdi kutlarım. Varlıgın daim olsun... Selamlar...
yüreginize ve emeginize saglık ... çok hoş dizeler ... kutlarım
saygılarımla ....
www.fethullahgumus.com
Ev ışıkları sönerken yoktun yine yanımda,
Yaşam tabloma, ağlayan yürek çizildi,
Aşk adına kara gözlerinden aldım
Hasret türkülerini,
Çiğdem rüzgârına şair kollarını aç
Uzan pamuk bulutlara
Mutluluk ve kederle
Nasıl dünya dönüyor göreceksin,
Bastığım toprak suskun ve yangın bahar takviminde,
Seninle tanıştığım dolunay günü
Güvercin şehrine kurulmuş yalnızlık hikâyem,
Bir tanem çoktan evlendim beyaz tebessümünle.
Çiğdem kardeşim, Yüregine kalemine sağlık çokgüzel dizelerdi kutlarım. Selamlar...
TÜM YORUMLAR (51)