Aşk Yolu Kapadokya Şiiri - Ercan Kaçmaz

Aldım elime kalemi Kapadokya’yı yazayım dedim.
Önce doğduğum yer olan İnallı’dan başlamak istedim.
Çıktım Uçhisar kalesine seyreyledim cümle âlemi,
İnmek gelmedi içimden, büyülendim ama bu çare mi?

Esentepe’de mola verdim, sonra aşağıya Göreme’ye indim.
Şaşırdım olan bitene, ancak birkaç saat sonra kendime geldim.
Açık Hava Müzesi var dediler, gidip gezip görmek istedim.
Bir gün yetmezmiş meğer bende birkaç günümü verdim.

Avanos’a vardım, testi bardak kırıkları gördüm.
Gülşehir’deki Açıksaray’da Mantar Kaya’yı buldum.
Hacıbektaş’ta şeyhin türbesine yüzüm sürdüm.
Aşk yolu buradaymış Çile Mağarasında gördüm.

Ürgüp’e yolum düştü, Temenni tepesine çıktım.
Arkasından Peribacaları vadisi Devrent’e geçtim.
Zelve’de bir vadiden öbürüne ışık saçtım.
Paşabağlarında başkaâlemlere göçtüm.

Soğanlı vadisinin girişinde ballı yoğurt yedim.
Bez bebek satıcılarının yanında biraz mola verdim.
Eski adı SONAKALDI imiş sonradan öğrendim.
Çevreyle arama bir ağda orda gerdim.

Avanos’a Venassa demişler Ürgüp’e Osiana,
Nevşehir Nissa imiş, Kapadokya ise Katpatuka,
Adı önemli değil, yaşayanlar lazım bana,
Giden gitti yeter ki koyma bir leke kana.

Yeraltında şehirleri var yaşamış insanlar,
Renkleri aynı ama farklı olan lisanlar,
Doğa burada konuşur dinlesin susanlar,
Yok olacak düşünmeden hep kan kusanlar.

Ahi Evran var dediler Kırşehir yolum oldu.
Yunusu görmek için, içim bir ayrı his ile doldu.
Muharrem Ertaş ölünce Neşet Ertaş kendini buldu.
O da yakın zaman önce sevilen, canlı bir kuldu.

Niğde’ye düştü yolum Gümüşler Manastırına uğradım,
Roma Havuzunun yanında durdum sular gibi çağladım,
Su kemerlerini hiç ara vermeden birbirine bağladım,
Müzede mumyayı gördüm, içim bir hoş oldu ağladım.

Aksaray dedikleri merkez noktası, kavşak hani,
Ihlara’da bulunur güzellikler hava olmazsa mani.
Hasan dağı dimdik duruyor, sanki can alıcı bir canî,
Erciyes hemen cevap veriyor hadi gel buraya fani.

Anadolu dedikleri bütün uygarlığın beşiği,
Ermek için, çekmelisin, geçmelisin ilk eşiği,
İnsanlar birliktelik içinde yapıyor keşiği,
Kapatamıyorsun derin olan içindeki o deşiği.