Sıkı bir tembih, dümbeleği fısıldar
“her ne olursa olsun, aşka inanma! ”
çok geçmeden, sanrılardan bir kapı açılır
söğüdün gölgesinde ben, üst dalında serçe
yapraklardan nota çekmiş, Süleyman’ın dilinde
usta bir bestekar edasıyla ötüşken
kanatları pırpır eder, açılır
bahara gönül vermiş, budak tomurcukları
aşka gelir, patır patır yerlere saçılır
başımızın üstünde, gökleri terennüm eden eda
ağız boşluğunda, hayranlığı îfadan aciz bir dil
derim ki; Rabbim aşk yoksa meğer.,
bu resmin içinden kaldır, beni sil...
denizler, tekneleri yüzeye kaldırmıyorsa
yeryüzü zehir zemberek, nefes aldırmıyorsa
ve insan, başını tefekküre daldırmıyorsa
aşk ulaşılmaz bir giz, sine, sırsa
ölmüşüz ağlayanımız yokken
heyhat her nasılsa! ..
29.05.2009
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 29.5.2009 16:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
denizler, tekneleri yüzeye kaldırmıyorsa yeryüzü zehir zemberek, nefes aldırmıyorsa ve insan, başını tefekküre daldırmıyorsa aşk ulaşılmaz bir giz, sine, sırsa ölmüşüz ağlayanımız yokken heyhat her nasılsa! ..

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!