Tercümesi olmadı bu dilin
Bilmem nasil diyeyim seni
Misra misra bölüm bölüm
Bilmem nasil diyeyim seni
Yanginlardan yüklüdür nefesi
Rüzgarlarla yarişir sesi
Mecnundan dertli köroğlundan asi
Bilmem nasil diyeyim seni
Geceler uzun geceler uykusuz
Birgün olsun geçmez kaygusuz
Bayram gibi şen kabir gibi ıssız
Bilmem nasil anlatayim simdi
Burkuyor kemiği kırıyor eti
Çilginca uçurumlara sürüyor atı
Pamuktan yumuşak taştanda katı
Bilmem nasil diyeyim şimdi
Hic azalmaz hep artıyor kini
Dunyayi sarmis şöhreti ünü
Kendi kendine inanci dini
Bilmem nasil diyeyim seni
Bağzen buluttan üste gezer
Bağzen çatlar yerlere sizar
Kendini yer bitirir azar azar
Bilmem nasil diyeyim seni
Yürekte başlar toprakta biter
Cırmaklarından yapraklara gider
Öyle acidirki tatmadığın kadar
Bilmem nasil diyeyim seni
Incinir hafifce irgansa teli
Kitler dişleri koparir eli
Dokunduğu yarayı kanatir dili
Bilmem nasil diyeyim seni
Önce kızartır sonra sarartır benzini
Acı acı gülümsetir yakar genzini
Kitler çeneni sizlatir sazini
Bilmem nasil diyeyim şimdi
Güz yeli gibi eser savurur
Orman yangını olur kavurur
Sözle etten kemiği ayirir
Bilmem nasil diyeyim seni
Etten ırar ıramaz gönülden
Yarası ince ince sızlar derinden
Beterdir kış fıtınasından selinden
Bilmem nasil diyeyim seni
Kayıt Tarihi : 23.12.2016 15:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!