Ne aşıklar geldi geçti bu yoldan
Ne yürekler dağlandı, sevgilinin narından
Bu yolda; ne mevki,ne makam,ne şöhret, ne de şan
Bekleyendir aldanan
Bu yolda; dert,ızdırap,acı
Bu dur yolcunun ilacı
Kimi kaybetti,kimi aldandı
Kimi çok şanslıydı, kazandı
Hani! bir misal vardı
Kahrıda hoş,narıda hoş
Sevmemek ne kadar nahoş
Ferhata dağları deldirdi
Mecnuna çölleri gezdirdi
Kimini gurbete attı
Kimini canından bezdirdi
Öyleyse bu duygu neydi!
Bunca çileler kimeydi!
Bunun adı aşk tı
Yunusu narıyla yaktı
Vuslatı olmıyan sevdanın
Kime ne faydası var
Yaşanan mıdır kar
Çekilen midir zarar
Ya kaybedilen yıllar
Ah! umutlar,umutlar
İflah olmaz arzular
Sürükledin peşinden
Ne dertler açtın başa
Sevdalıklar yüzünden
İşte! günün sorusu
Aşk mı! , para mı!
Bir birine zıt iki cümle
Bağlanmışlar kör düğümle
Çöz çözebilirsen
Zamanın en güçlü silahı para
Ne yuvalar yıktı, ne canlar yandı
Parasız aşk karın doyurmaz, zira
Hangi mutluluk! açlığa dayandı
Paraya kurban edildi değerler
Sevdalar parayla ölçülür oldu
Parayla saadet olmazmış derler
Aç karna huzuru,hani! kim buldu
Para; günümüzün ölçüsü oldu
Güzelim hasletleri, yuttu zaman
Mihnetsiz bahçenin gülleri soldu
Kaktüsler türedi,halimiz yaman
Kayıt Tarihi : 17.8.2007 10:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşk ve paranın birbirine zıt iki kutup olduğu halde.günümüzde koalisyon yaparak sevdalıları ne zor durumlara soktuğunu şiirsel olarak anlatmak istedim.
Bilbedâhe, madde hâkim değil ki,
ona mürâcaat edilsin, kemâlât ondan
istenilsin. Belki mahkûmdur; bir esâsın
hükmüne bakar, onun gösterdiği yollarla
hareket eder. İşte o esas hayattır, ruhtur,
şuurdur. Hem, bizzarûre, madde lüb değil,
esas değil, müstekar değil ki, işler ve
kemâlât ona takılsın, ona binâ edilsin.
Belki yarılmaya, erimeye, yırtılmaya
müheyyâ bir kışırdır, bir kabuktur ve
köpüktür ve bir sûrettir. Görülmüyor
mu ki, gözle görülmeyen hurdebînî
bir hayvanın ne kadar keskin duyguları
var ki, arkadaşının sesini işitir, rızkını
görür, gayet hassas ve keskin hisleri vardır.
Şu hal gösteriyor ki, maddenin küçülüp
inceleşmesi nispetinde âsâr-ı hayat
tezâyüd ediyor, nur-u ruh teşeddüt ediyor.
Güyâ madde inceleştikçe, bizim maddiyâtımızdan
uzaklaştıkça, ruh âlemine, hayat âlemine,
şuur âlemine yaklaşıyor gibi, hararet-i ruh,
nur-u hayat daha şiddetli tecellî ediyor.
DENİLMİŞTİR.
Madem böyledir çırpınmamız
lüzumsuz ama, gel nefse anlat.
Efendim saygıyla selamlar..
Bedri Tahir Adaklı
Saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu
Mükemmel bir tarz, mükemmel bir eser okudum.
Etkili, duygulu ve size özel. Keyifle ve beğenerek okudum.
Tam Puan + Ant.
Selam ve sevgilerimle....
Nafi ÇELİK
Güzelim hasletleri yuttu zaman
Mihnetsiz bahçenin gülleri soldu
Kaktüsler türedi,halimiz yaman
SONUNU NE GÜZEL BAĞLAMIŞSINIZ
Güzelim hasletleri yuttu zaman
Mihnetsiz bahçenin gülleri soldu
Kaktüsler türedi,halimiz yaman....
çok güzel dizeler üstadım, kalemini yüreğini kutlarım...
TÜM YORUMLAR (30)