Denize kavuşamayan ırmak kavruldu çölde
Sen yanımda küllendi köz
Kurtların ulumaları yayıldı dağlara fersah fersah
Çoban ateşleri gecenin çiy tanelerini öperken
Vahşi atlar dörtnala koştu vadilerde
Çisil yağmurları içti çatlamış toprak
Söndü o yangın fırtınada
Galaksine kayan mülteci bir yıldızdım
Karanlığa aktım her gece
Akrebin gözleri dikildi üzerime
Kıskaçlarında sıkıştım
Çatlamış dudaklarıma zehir damladı
Söğüdün dallarından elem
Gelinciklerden kan topladım
Astım şafakta sarhoş bulutlara
Sen yoksun ya, hiç havam yok
Yalnızlığıma hüzün damıttı an
Ey! örümcek ağlarına sarılmış kapı!
Beni böyle boynu bükük ve yitik niye inletirsin
Niye?
Karalara çakıldı bahtım
Her yanım keder
Gökyüzüne düştü yalnızlık
Kahır yüklü bir bulut sensizlik
Yağdı ıslak ıslak
Asırlık çınar ağacının kovuğundaydık
Bir masaldan kaçmışız
Dudaklarından pembelerdi içtiğim
Gün doğarken öyle mi ölünür...!
...
Zerre
Kayıt Tarihi : 8.10.2007 07:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!