Aklı bir kıyıya itmişiz meğer,
Akla ihtiyaç duymayacağımızı düşünmeden
Bu yola girmiş olmalıyız ki
Aşkın sonsuzluğuna
Akılsız ulaşabileceğimizin yanlışına düşmezdik.
Aşk neydi?
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
'AŞK' kavramı o kadar farklı anlamlarda ve o kadar farklı konularda işlenmiş ki.... konuya esas olan hangisidir... tam anlamadım......
Eğer Allah aşkı ise konu sonu hiçliğe gider ve konu tasavvufa kayar...O gönül işidir..... Üzerine yazılacak çok şey vardır....
Eğer 'insani' bir duygu olarak 'aşk' konu edişmişse 'tensel' ve 'tinsel' duygular da girer devreye.... gönül işidir... akıldan âzâdedir.. o zaman 'emeği' nereye oturturuz.... onu bilemedim....
Yaptığın işe sonuna kadar kemdini vermek anlamında kullanılmışsa 'aşk', ki şiirin bazı bölümleri buna gönderme yapıyor, o zaman akıl devreye girmeli, verdiği emeğin hakkını sorgulamalı, bunu o zaman başını önüne eğmelidir........
Şiiriniz sayesinde 'aşkın hallerini' sorgulama şansı oldu..... Bunun için teşekkür ederim Önder Bey.... Şiirinizi ve sizi kutlarım..... Saygılarımla.....
Aşk ve hiçlik duygusu bana göre çok tezat... Çünkü aşk hiçliği yok eden bir duygu...
Güzeldi ve düşündürücü bir şiir.
Gönülden kutluyorum...
Saygılar..
'Hislerle aklımızın bir sorunu olabilir mi?'
Şiir, öncelikle bu soruyu aklıma getirdi..
Az açarsak:
Akıl, mantığımızın sermayesidir.. O ne kadar varsa, mantık o kadar işlektir..
Kıyaslar, farkı fark eder, sapmaları bulur, sorar, cevaplar..
Konusu bazen bilimdir, bazen siyaset, bazen tıp, çoğunlukla matematik..
Sorunları hem ortaya çıkarır, hem çözmeye çalışır...
Bu anlamda 'düşkünlük', eğilim ve çaba 'aşkla' ilintilenmiş şiirde..
İsabetli de..
Ya hislerimiz?
O da 'ruhla', tinsellikle alakalı..
Yapısal, yani karakteristik özellikler de taşır, çevreden de etkilenir.. Akılla, düşünsel alanda kesişirler ama birbirlerinden pekte hoşlandıkları söylenemez kanımca..
'Gözün görme açısı', nasıl gördüğü, yapısı, hataları, kusurları bilimin, yani aklın işidir de... Gördüğünden nasıl etkilendiği, iç dünyasına neleri yansıttığı pek öyle değildir..
Olsaydı, birinin güldüğüne, diğeri ağlar mıydı?
Birinin kızdığına, diğeri sever miydi?
Kulağımız, derimiz, dilimiz, burnumuz için de aynı kıyaslama geçerlidir..
Duyularımız, dışa açılan pencerelerdir..
Ama neyin ne kadar girdiği, iç dünyamızda hangi tepkimeler oluştuğu 'bilimsel ölçülerle' ölçülemez, olsa olsa tahmin edilir..
Bu anlamda 'somut verilere' dayanmaz, dolaysıyla akıl ve mantık çokta işe yaramaz..
'İlkelerine tutkuyla bağlılık', idealist kişiliğin 'nesnelliğe dayanan aşkı' ise; duyularımızla içe doğru işleyen ve farkında olmadan bağlandığımız karşı cinse duyulan da bir başka aşktır.
İşte bu aşk, akılla pek barışık değildir.. Mantıkla bu nedenle çelişir..
Eğer akıl ve mantık işin içine girerse o aşk, aşk olmaktan çıkar... Karşılığı beklenen ve hesaba, kitaba dayanan 'al gülüm, ver gülüm' ilişkisine döner..
Düşündüren şiir için kutlarım Önder, Kardeşim..
Aşk, akılı itelemek için değil, tutku ile bağlanabilmek içindi. A aşkı, B aşkı gibi ayrımlara girmeden, kavramı basitleştirmeden bütüne AŞK elbette tutku ile bağlı kalınacak ve bütün kötülükleri yok edecek olan olan.
Kutluyorum, saygılar
Anladık ki; biz aşkı akıl elbisesine giydirememiş,
Henüz bir İRFAN GÜNEŞİ ile aşk bilimini birleştirebilmiş değildik.
BAZEN HAYATIMIZA BİRİLERİ GİRİYOR VE HAYATIN İÇİNE EDİYOR HAKLISINIZ BAZANDE HAYATIMIZA GİREN ÇOK ŞÜKÜR DETİRTİYOR O YÜZDEN İLİM İRFANDA YETİŞEMEZ BU DURUMLARA SEVGİLER ÜSTADIM
Anladık ki; biz aşkı akıl elbisesine giydirememiş,
Akıl bir yöne aşk bir yöne çekecek ki feryat figan edelim. Alışmışa feryat figansız yaşam salçasız yemeğe benzer. Tebrikler
Şiirinizi beğeni ile okudum,yüreğine sağlık,sayfamda.
Anladık ki; biz aşkı akıl elbisesine giydirememiş,
Henüz bir İRFAN GÜNEŞİ ile aşk bilimini birleştirebilmiş değildik.
Aşka akıl elbisesi giydirmek gerçekten de çok zor bir uğraş. Arif olabilmek için irfan güneşine ulaşabilmek gerekir. Güzel ve derin bir şiir kutlarım sizi. ANT++10
candan tebrikkkkkk
//..Teşne olmuş gönlümüzü serinletecek bir damla suydu,
Hangi pınar bizi serinletebilir ki?
Aşka susamış bu şaşkın halimizin bilinçsiz mihvalini!...//
İnsan, bu oldukça derinliği olan şiiri okurken ister istemez dehşete kapılıyor...Cünkü şiirin dizelerinden aşağı doğru inen her basamak sonrası yeni bir şifreli kapı,şifresi de son okuduğumuz dizede saklı..böylesine gizemli,çözüldükçe okuyanı yeni bir sürpiz tez´in karşıladığı,hayli emek verildiğini her haliyle ispatlayan bu müthiş şiiri ve değerli Şair-Yazar Önder Bey kardeşimi gönülden kutluyor,selam ve saygılarımı sunuyorum..++ant10
Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta