Ey kendini arayan yitik
Budanmışlık ey
Sıyrıl
Küf kokulu
Ve destan olmuş sıradanlıklardan
Sıyrıl tünellerinden aşk suskularının
Gözlerinin renginde kızıl bir güneş doğurma vakti şimdi
Birazdan istemesende hayat denen illet sızıverecek sabrından.
Haydi maviye gri kat zaman zaman
Hakiye yenik düşsün siyahlar
Ufukta göndönümü senfonisi çalıyor
Yarınlarımız meçhul mazimiz gelmez deme
Dimdik ayakta sevmesini bil
Dayan en kadim dosttur hasret
Dimdik ayakta sev
Gerisi de rivayet..
İşte o zaman
Şairler anlamakta çırak kalacak seni
Tavaf ederken aşk cüzzamlı düşlerini
Sabaha karşı el altından kurduğun
İntahar planlarını bırak
Umudun olsun hep dumansız ateşleri söndürmek
Savaşma bırak bilinmez o boşluğa kendini.
Bir boşlukki sinsice örselencek acıların
Kalbine değsede kurşunlar
Yinede
Bırak kendini esmer gülüşüne fotojenik aşkın
Eylül güdümlü kalp atışlarında
Muhayyerkürdi bir efkara kapılarak
Gidiyorum dersen
Ne adres ne telefon bıraktı demesinler
NE sevgiden eser ne de seni bıraktı demesinler
Kalbinin kurak çölleri
Kaçtığında vaha olmayacak..
Biliyorum anılar eskisi kadar güldürmez
Anlıyorum fiyakası yok gözündeki nemlerin
Kov bir çift kangıren bakışı
Bizde bir vakit hüküm giydik çarmıh nedir biliriz.
Sürgün yedik günden geceden
Çözemediğimiz bir bilmece
Aşk ve hayat
Ağladım yüreğimin sahibine her ezan vaktinde.
Sonunda güneş girdi ruhumuza
Artık hayra yorduk düşleri
Anaforlar misafir kaldı dünlerde.
Deme
Evet desem hafif kalır
Hayır desem isyan sayılır
Aç yüreğini destursuzca
Bitsin ruhunun kafiyesiz esareti
Sen
Bağışla kendini
Yinede kur çilingir sofranı gögsünün sol tuvaline
Sök şiirin gerdanından hüznü
Dök şimdi
Çığlığını sükün bir mahale
Ki bilsin
Kisöylesin
Ki gürlesin
Sadakat ebruli iksirlerin sesi dudaklarında
Ve
Biz cennetin çocukları
Bulacağız kendimizi unuttuğumuz yerede...
Kayıt Tarihi : 21.8.2013 17:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Nicelerine dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..
TÜM YORUMLAR (1)