Aşk Ve Ayrılık Şiiri - Bilgehan Emirşanoğlu

Bilgehan Emirşanoğlu
417

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Aşk Ve Ayrılık

Ansızın, yüreğe bir aşk düşer. Âşık dünyaya, aşığa ise en yakın dostları bile küser.
Neden mi..? Âşık olduğu kişi saf, berrak aşkı kullanmak ile meşguldür.
Ömrü boyunca ve belki de bin kez dünyaya gelse de bu derecede sevilmeyeceğini biliyordur.
İşte bu denli sevene çektirmeye yemin etmişçesine başlar ve o’nu seveni gel, git/lere salmıştır.
Her an, hata yapmak ile beceri sergiler. Ve özrü de kabahatinden büyük olur.
Af edildikçe, daha fazlasını yapmaya başlar. Aklının derinliklerinde şu düşünce vardır.
Ben ne yapsam beni af edecek, beni terk etse de yine geri dönecek.
Çünkü sevda denilen kavrama dalınca aşığın dünyası değişir ve alt, üst olmuştur.
Hiç bir kimse bu aşka bir türlü anlam veremez. Aşk işte insana sevmediği yemeği,
Sevmediği her şeyi sevdiriverir. Tersini de atlamamak gerek. Sevdiği şeylerden,
Hatta en yakınından bile vazgeçer. Hisler, duygular sevgiliye şelale gibi, akmaya başlar.
Herkes, bu vaziyete şaşkındır. Neredeyse yağmur duasına çıkanlar gibi, bu sevdadan vazgeçmesi için, Dualara tutunacak hale gelmişlerdir. Çünkü o sevdikleri arkadaşı yavaş yavaş, tükenmeye başlamıştır. Fakat kendisi bir türlü bunu fark etmemektedir. Beklenilen ve istenilen olay olmaya başlamıştır.
Yani aşka veda vakti gelmiştir. Sevdalı kör, sağır, dilsiz halinden sıyrılmaya başlamıştır.
Ve ayrılığa karar vermiştir. Amma bu çok zor bir karardır ki;
Yanındayken bile özlediğinden vazgeçmek çok zorlayacaktır. Kalbi ve beyni,
Savaş etmeye devam ederken, bocalama evrelerine zamk gibi, yapışmıştır. Yeter artık, yeter!
Beni bu aşk herkesin, dediği gibi, çok yordu, çok yıprattı. Bu işkence bitsin, diye diye,
Ayrılığın kara pençesine imza atmıştır. Tabi bu arada gururu ve onuru o’na yardım etmektedir.
Aşkta onur, gurur olmaz derler ya yalan vallahi yalan der, durur!
Çünkü ömrü boyunca sadece bir kez boyun eğmiştir. Niçin? Tabii ki de aşk için,
Ve bir daha istese de tutsak olmayacaktır. Âşık olmak kendinden vazgeçmek gibi bir şey sanırım.
Aşk işte, aşk! Ya tepeden tırnağa âşıkken, ayrılık kararı almak, ne kadar zor bir durum?
Aşk ve ayrılık, gül ve diken gibi bir hadise… Ne aşkı, ne de ayrılığı anlatmak kolay değildir.
Yaşamayan bu vaziyeti zor anlar. O kadar zor günlerin olur, o kadar üzücü olaylar başınızdan geçer. Hiç yaşanmamışçasına zamanla unutursunuz. Aşk denilen olguyu unutmak, vazgeçmek çok zor!
Hele ki bir de alışmışsanız, ruhunuzu en doruk acının ekseninde, zindan karası gecelerde,
Hükümlü kalbinizi soğuk kelepçe eşlik ederken, işkencede bulursunuz. Ah işte ayrılık ah!
Ayrılığın acısı kanınızda dolaşırcasına canınızı yakıyor. Ayrılığın hüzün girdabından çıkmaya çalıştıkça, kalp ritmi bozukluğu eşliğinde raks ediyor. O’nu unutayım derken, bunaklığın sedasında,
Her şeyi unutmaya başlarsınız. Hasretin, ayrılığın acısını hiçbir şey saramıyor.
Belki bir gün, kanayan yaramı sarıp, sarmalayacağım. Fakat bir ömür izi silinmeyecek.
Aşk bazen mutluluk, bazen de mutsuzluk arman ediyor. Ben ayrılık tarafından tokat yedim.
Ayrılığa karar verdiğim an be an, yastayım. Herkes, beni hasta sanmaktalar.
Bu durumdan sıyrılmazsam eğer, zaten asla eskiden gözleri gülen ben, bir daha gülemem!
Sizlere, Aşk ve ayrılık nasıl bir yaşama küsmüşlük serüvenine itiyor, onu anlatmaya çalıştım.
Ve herkese, ayrılığın kapsam dışında bir aşk temenni ediyorum ki; hiç bir zaman,
Sevenler ayrılmasınlar, gözyaşları eşliğinde yas tutmasınlar ve hüzünde kavrulmasınlar…

Bilgehan Emirşanoğlu
Kayıt Tarihi : 21.6.2017 19:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bilgehan Emirşanoğlu