Azaltmaya çalıştıkça,çoğaldın içimde.
Kum fırtınalarının arasında kalmış bedevi gibiydim;
Ne yana baksam çöl.
Kamaşmış gözlermiş işte,ateşe öyle düştü kelebekler.
Geceyi sorguya çekti de,mezarlıkta üşümüş köpek gibi titredim.
Görsen bir gözleri vardı; derin,
İstanbul gibi dört mevsim,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.