yüzümde metresine dantelli don almış
taşralı tüccar mutluluğu var
yüzümde kırık bir şişeyi andıran
yanık izi var baba beni tahrik et
yaralı bir kuşun yanına göm beni
tek koluyla savaşarak tarihe geçen
bir halk kahramanı gibi abart kendini
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
àsk dusunmektir belki de
kizilir gibi yapmali kendilerini anlamayan ana-bablara içinde
gençler asla sinirlenmemeli ana-baba olacaklar ya kendileride
alkis istemedigi gibi oylanmak da istemez àsk
içinizdeki kurt mudur sizi ..siz misiniz kurt/u kudurtan
ne altta ne ustte ustelik onde disler arkada tekme atan
neresinde kalsan zamana yazik 2 ileri on iki geridirler
gunesten isik sagarken sairler geçinip hos-bes gidenler
size has o;biat meziyetiniz ile saray sultan saltanattan
..........
àsk insan içindir
bana sormadilar ki dogurmadan evvelà etmez seni
bir emegim de yok ustelik varip suçlu saymayin beni
..........
anlamadim ne neyedir niçin rahatsizdir kimileri
hàsà ne sair-siir/dir nede edebiyattir oz dertleri
ki..zerre olsun yoktur ve olmadi asla ilgi ilisikleri
hani,siir desem tutulur açip kapattiklari çeneleri
ki siir àsk/tir ki siir sevgidir ki sevdadir yasanmis gerçege
yasanmis yasinilacak zamana yasama hak ekmek emege
ustelik sevgiye dusman àsk/a dusman insana dusmanlar
kiliftan kilifa girip benzemek istedikleri o yarattiklari'melege'
kendini nasil goruyorsa oyledir
àsk uç kisiliktir demis SAIR rahatsiz etmez ki beni
herseferinde seçilen er uç kisiden biri etsinler beni
..........
kronik ustelik bulasici bir hastaliktan baskasi degil
hop kaldirip aniden top oturtan siz etmez sizleri egil
ikicilige dusmandir bana kalsa insan insanliga degil
yeni meslek arayin bence okuzun altinda buzagi degil
..........
......paylasalim gelin nimmetten tum guzellikleri
......hani,neresinde durur bunun ikircilik dedikleri
..anlamadim dogrusu rahatsiz eden nedir sizleri
kiskanmayin yahu sarap/sa meselenin nedenleri
..........oyle ya
sizde cenneteki sarap irmaklarindan faydalaniniz
olur biter
......................!!!......................
...Kıymetli kanra bey adamlar kendi Çalip kendileri oynamakta
...bizleri enayi yerine koymakta. Evet hiÇ ŞÜpheniz olmasinmki bu secki gurubu yanli ve tarafli davranmaktadirlar.
...tabiiki onlar herseyi kendi pencerelerinden gormekte ve kendi bozuk ideallerini bizlere dikta etmekteler. Ha unutmayalimki bizler onlara siir onerisinde bulunmayarak hata yapmaktayiz.
...bu tur muzmin siirlerde israr edenleri kiniyorum.
ey saki şaraba eyle ihtiram insan ol dunyada bu dünya fani..ehline helaldir na ehle haram biz içeriz bize yoktur vebali..
'daha demin
camdan saray kurdum
esmer bir erkeğin tenine
sendin penceredeki!..'
Atatol Behramoğlu'nun 'Aşk İki Kişiliktir' şiirini anımsadım birden...ya Behramoğlu yalancı,ya da Altay Öktem:))))ben bilemedim doğrusu;sizce hangisi daha yalancı!..:))
neyse..yalancı olmayan şair yoktur dünyada,vallahi!..yukarıdaki dizelerimde görüldüğü gibi,ben de yalancıyım ucundan ki;şair falan da değilim üstelik:)))yani beni çok da ilgilendirmiyor şairlerin yalancılığı falan:)))
bence şiir güzeldi ama çok yüklenmiş babasına şair!..bu kadar da olmaz ki!..bir tanedir babalar..benim babam da bir taneydi..şimdi yok!..
kutluyorum şairi ve saygılar bırakıyorum sayfaya...şimdilik..
Sen şarap içerek büyüdünse
Ben ayran içerek büyüdüm.
Sen batıya doğru yürüdünse
Ben doğuya doğru yürüdüm.
Şarapçılare işgal etti köşeyi
Kime nasıl anlatacaksın neyi? :))
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta