Ahlaktan müflis tüccar
Ben insan sarrafıyım
Kusura bakmazsan eğer
Mesleğimin erbabıyım
Mizanım tutar arlarda
Ziyan etmem ömür tablomu
Bilançom daima kârlarda
Tenekeci altın dökmez
Katışıksız saf cevherim
Göz boyaman bana sökmez
Potanda erimez karakterim
Haramdır çilingir sofran
Bilmiyorsan aha öğren derim
İffet kokar ekmeğim, suyum
Yediğim mis gibi alın terim
Sana pazarlamacı gerek
Metası cilvedir süslü kuşun
Dışta pahalı giysi, fukara yürek
Pazarlık gırla, biraz da peşin
Satış sonrası yüklüce prim
Git öte git yaklaşma sakın
Senin böyle aşkını yerim...
Kayıt Tarihi : 27.5.2008 06:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Merhaba Mücella hanım şiirinizi beğeniyle okudum güzel bir eser olmuş, yalın ve güzel bir anlatımla donatılmış bir eser,yüreğiniz daim olsun, esenlikler dilerim
Saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu
aşklarda pazarda satılır oldu...
büyüksün müslüm baba..kitabın kavlince söylersin bazan konuşunca...
Metası cilvedir süslü kuşun
Dışta pahalı giysi, fukara yürek
Pazarlık gırla, biraz da peşin
Satış sonrası yüklüce prim
Git öte git yaklaşma sakın
Senin böyle aşkını yerim...
şiir çok güzel yüreğine sağlık kardeşim selametle
Ama gönülde olan o aşkı dile düşürüp üç kuruşa harcanan aşkı yeyiniz içiniz afiyet şeker olsun.
O kutsal aşk nedir derseniz?
Aşk sevginin üst basamağıdır, Muhammediyenin manası ve sevenin sevilende kendinden geçmesi, kendini sevdiğinde yok etmesi ve onda gizlemesidir. Yani yokluk demektir.
Seven-Allah sevilen-kula zimmet ve emanet verildiği ve sevgiyle bağlı olduğu için sevginin vefasını farkına varılmasını bekler ve aşkı oranında çok sabredicidir.
Sevilen sevenin bu derece vefalı ve sadık olduğunun hakikatini ancak bir rehber veya mürşitçe fark edebilir, önce sevgiliden gıyabında bahsetmeye, onu tanımaya başlar ve Onun adını anarak diline dolar durur.
Sonra sevilen sevgilisinin diline dolanması ile farkındalık artar, sevginin dışta değil kendinde yüze çıktığını hissettikçe, onu çeşitli boyutlarıyla, efal-sıfat ve zatını gördükçe o da tıpkı onun gibi ona düşkünleşir.
Sevenle sevilen birbirlerinden içtenlikle, zaman ve zemin gözetmeksizin zikreder, anar ve hep birbirlerinden bahis ettikçe zevk alırlar ve mana alışverişi ile sevilen sevenin sırlarına ortak olmaya başlar.
Zaman geçtikçe sevilen kulun tıpkı seven gibi olması beklenir. En bullaşıcı salgın sözdür malum. Çeşitli şekil olan ve ona izafeten yapılan ibadetler ve sevenin sözleri, ve kendisinin anılması ile insanı; insanlık halinden çekerek sevenin haliyle halleşmesi, onun ahlakı ile ahlaklaşması ve Allahın gerçek sıfatı olan Haklığın bulaşması umulur. Amaçta budur aslında.
Artık ikilikten bahsedilmesi beklenmez. Bir beden gibi vahdeti şuhutun olgunlaşması ve o bedenden manaların doğması beklenir.
Manaların doğması, gönülün enginleşerek gamsızlaşmasını ve kainatın genişlemesini tetikler. Mana ile maddenin yani Allah ile kulun ayrışmaz bir bütün olduğu görülecektir.
Nihai amaç olan; sevenin yani Allahın isteği doğrultusunda, maddenin manaya gel-git yapan değil, tam anlamı ile manaya, gerçeğe, hakikate dönüşmesi, kişinin Allaha yani aslına, kendine döndürülmesi gerekecektir.
Nihayet, seven Allah; hakiki ve gerçek vuslat olan ve zevklerin doruğu, hazların zirvesi, tatların en şenliklisi, coşkunun en kıvancı olan ve zikrin verdiği ölümle değil, gerçek ölümle, şereflendirecektir sevdiğini. Madde böylelikle manaya, zatına dahil olup ahirin evine girip yeri, yarine dahil olacaktır. Böylelikle aşkta amacına ulaşacaktır.
Kısaca derseniz; asıl seven olan yüceler yücesi olan Allah, aşkı; çeşitli şekillerden ve zamandan geçirerek, eleyerek insanlaştırmış ve insana da Kur-anı Kerimi ile ilanık-aşk ederek hazreti insanın üstüne yani kendine ulaştırarak kendi yapmıştır.
Melamet zevkinin gerçeğe dönüşmesi dileği ile Sevgiyle ve Aşkla kalın.
Mustafa Turhan
TÜM YORUMLAR (100)