Uzak düşünüşlerin satır aralarında buldum seni, merhaban oldu aşka gülüşün
Dilinde anlam bulan masallar yazdım sana, mutluluğun hıçkırık odasında öpüşün
Mor dağların yamaçlarında ara beni, bir serçe kanadında olsa da sevdama gelişin
Sol yanımdaki gümbürtüye daya kulağını yar, aşkın rüzgârları isterse bizi üşütsün
Mor bir gecede adresini arayan gül coşkuları gibiydi ellerimdeki ıslak sürgün. Bayram sevinçleriyle mutluluk iksiri dolduruyordu bir kadın boşalmış kadehlere. Seviler evreni kucaklayan bir renk halatı, sen mahzun dünlerin ütopyasını denizlere atan bir sevdaydın. Hangi ağacın altı daha serindi hiç düşünmedik ve rüzgâr hangi yönden daha hırçın esiyordu kestiremedik. Uzandık bir surun altına sonra, dizi oldu ilmek ilmek sana dizilişlerim. O mor dağların zirvesinde, o içime eğildikçe hışırdayan ulu ağaçların gövdesinde seninle kapandım kendime ve seninle içmiştim ölümsüzlük iksirlerini bir dikişte.