Esip geçiyor bu kör saatte
kokunu getirmeyen rüzgâr yanımdan
yelkeni yırtılmış tekne gibiyim
öylece duruyorum kıpırdamadan
Tek saniye ilerlemiyor zaman
yağmur en tatlı buse
usulca yanaklarıma konan
hüznün otağı zihnim
ilerliyor sisler altından
Ah! Yâr, ölmeden son bir kez sesine dokunsam
lisan-ı halim tarifsiz bu gece
ömrümün son demi acıdan talan
can kesiği mahzun yüreğim
düşlerim eskisinden daha kırılgan
Yokluğunda yarımım,tamamlanamam
sessizlik kuşları yorgun pervane
kanat kanat dudaklarıma ram
kırk kilit altında adımlarım
zerre kanım akmıyor damarlarımdan
Gök yarıldı yarılacak sus orucumdan
acı çöreklenmiş sinsice
kedere teslim bende hüsnü zan
yine firari gülüşlerim
tunçtan gözyaşlarım dökülür yuvalarından
Ah! Yâr, ölmeden son bir kez yine sarılsam
gündüze dönerken damlarda gece
odam bana benzemiş darmadağın
bitap düşmüş ellerim
sayfalar dolusu yok ayazından
Oysa eskiden terennüm ederek geçerdi martılar mısralarımdan
tek satırlık saltanatım vardı
mührünü açamadığım dudaklarında
döksem kederimi umman almazdı
suretim yansımaz sırlı camlardan.
Kayıt Tarihi : 25.5.2018 14:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlker Pamukçu](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/05/25/ask-siyahtir-aslinda-4.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!