Susmak için erken konuşmak için geç kalmış yine de umudunu yitirmemişti.
Soğumuş çayını içerken göğe baktı.Yıldızlar hala elle tutulacak kadar yakındı.Kimbilir belki ona da ulaşırdı.Son kez yazmaya karar verdi.Arayamıyordu çünkü reddedilmekten ve heyecanını kontrol edememekten deli gibi korkuyordu.Uzunca bir süre düşündü bir türlü toplayamıyordu,savaş alanı gibiydi zihni.Düşünceler yaralıydı ve kan kaybediyordu.Bir tek ne hissettiğinden emindi; Selin karanlık yanını bilen buna rağmen seven tek kişiydi ve korkmuyordu. Ondan emin olmak için her yolu denemiş defalarca kırmış ve incitmişti.Bağlanmaktanda korkuyordu daha önceki yarası hala sızlıyordu.Yeni bir yara daha açılacağından o kadar emindi ki yaralanmak yerine yaralamaya çalışıyordu.Her sözüyle hançerler saplıyordu ve ona baktıkça aslında sürekli kendini kanatıyordu.Oysa Selin yine de sevmekten vazgeçmemişti yaralarını görüyordu ve onu sevgisiyle iyileştirmeye çalışıyordu.Ama her davranışı ters tepiyordu ve artık hırpalanmaktan çok yorulmuştu.Sonunda hiç istemese de gitmek zorunda kalmıştı gözyaşlarını gizlemeye çalışarak.Acımasını istemiyordu aşķ a aşık bir kadındı.Aşkı arıyordu sürekli bir çift gözde. Aşk ise hep tam tersi durumlar yaşatıyordu gerçeğin ne olduğunu öğrensin diye ve yine bir katil seçmişti.Selin ilk defa ben demekten vazgeçmişti bu ilişkide.Anlaşılmak yerine anlamayı seçmişti.İşte o an kısır döngü kırılmıştı,artık biliyordu Aşk kendisi idi.Ve Aşk katilini azat ederek yoluna devam etti.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla