Varlığı karşılayan sarılışların ismisin. Bütün sözcükler içinde sen farklısın, isim olman işin olması anlamında geliyordu.
-Ölümcül bir algı değil kavramları karşılaman. Sayılmaz
Dalganın varlığıydın. Sayılarına göre tekil, çoğul, topluluk gibi sayısız özlemler atardın.
-Bir çiçektin, açılmıştım isimlerin bahçesinde. Tekil ve tenkisatı yapılmıştı.
*Kelebekler uçardı bahtından. Özlemler seni tutardı uzaklardan.
Sevgimizin soğuk odalarını bakışın, bende kalışın ısıtırdı.
-Mutluluklar uçardı senin yerine. Yarine yarlar gelirdi.
-Benzerlerine biraz hoşluk dersi verir giderdim kendimden.
İçimde sen vardın.Anlamca çoğul, yapıca tekil bir topluluk aynasıydın.
-Yemyeşil ormanlarının ailesiydim. Demetlerimi yüreğinde açılan çiçeklerden yapardım.Gönül meclisimin sakisiydin.Bir orduyu idare edecek kadar acılarım vardı.
*ler “ almadan çoğalırdın. Halk gibi içimde konuşurdu senli her şey.
Somut bir varlığın adıydın. Yeryüzünde bir nesne gibi yapıştın dünyama. Elma, kalem, silgi, deniz, çiçek işte seni özetleyen somut olgular.
-Rüzgar eserdi hava sendin çünkü. Duyardım sesini.
Y’ellerine alışmıştım. Somutken soyut geçişlerin olurdu.
*Çiğ tavırlarımdan bıkardın.Kalpsiz biri değildin; ama kitapsız gidişlerini okumakta zorlanırdım.
-Bu yürek seni nasıl unutur ki? Beyin göçü yaşayan onca yoldaşlarımın yanındaydım. Biz ilme, güzelliklere, güzel olana kadimdik.
*Soyut ve soyunuk manalarla çıktın karşıma.
-Aşk ,tanımsız bir gökyüzünü içinde tanımlı hale getirip aşka mavi kılmaktır.Tutku, bütün olumsuzluların giyotin ağzında kesile kesile hep sana kanamaktır. Sevgi , soylu hislerin, içsel magmanın sınırsız adresidir.
-İlginle, özleminle,acılarınla, hayallerinle büyüdüm sahilinde.
Dalgaların vurdu bağrımı. Soyutlarının somut kılışında kaldım.
*İstanbul’da bir güzel sevdim
İstanbul’u daha çok sevdim.
İyilerin aynası, kötülerin dağıyım .
-Sonsuzluğuna bakan kendine gelişlerin içindeydim.
Sen özeldin, eşi benzeri olmayan özel bir isimdin.
-Ayşe, Nazlıcan, Dilnaz … uzar giderdi isimlerin.
Tür isimleri gezinirdi ayaklarının altında.Eşi benzeri olanlarla seni anlatmaya çalışırdım.
-Kalem anlatamazdı, masa taşıyamazdı, çiçek yaprak yaprak bilemezdi cins isim olarak kendi kalışı.
Hallerin varmış, halimi soran. Durum belirten eklerin vardı.
*Yalındın, durum eklerini almazdın hiçbir zaman.
Yaralıydın, ismin hal eklerini almayan yalnızlığın gülüydün.
Belirtirdin “ i “ ile bana olan ilgini.
Gözleri bir şiirin başlığıydı. Gönlünü ırak vuslatlara bırakmıştın.
Yaklaşma, yönelme “e” ile gelirdin yakınlaşmalarıma.
Kalbe dokunan yanardı .Yüreğe atam atan bendim. Sonra sana ayrılık tadı veren de bendim.
-Bulunma “da” ile bende bulunmazlarını sıralardın.
Hasta bir gönül ermişiydim sana karşı. Yürekte tükenmeyişini yaşardım. Bu sevdada bitmezlerin vardı.
Ayrılma,uzaklaşma dahil değildi belki ama sen onu da yaşattın.
İçten yakarak gittin. Sevdadan savrularak, vuslattan atılarak gitmenin içini boşalttın.
-İsmin bütün hallerini yaşattın.Bir sen hali varmış, bende bitmeyen hep kalan.
Kekre bir damlanın önünde meçhul bir ünlem gibisin şimdi.İçimde sana tüllenen tamlamalar var.
-Tamlayan ben tamlanan sendin. Eklerimiz vardı iyelikten alınma.
-İn-“ i “ kadardık. Dünyanın dört gününü bu tamlamalara sığdırırdık.
-Belirtili isim tamlaması olarak başladık aşka.İkimizin de ekleri, istekleri vardı.
Tamlayan olarak yanımda tamlanan gibi durdun.Aşk masalımız böyle başlamıştı.
-Gözlerinin rengi , sözlerinin sonsuzluğu, aşkımızın bitimsizliğini tümlerdi.
*Sevdanın heybesini tutkularımızla doldurduk.Aklımızın eşeğine bindirdik gerçekleri.Taşır mı bilemedik.
-Belirtisiz kaldım sen aşkımıza meftunken.”İn “ eki olmadan sende kalmaya yaşadım.
-Ruh kıyısındaydın, ömür postası beni taşıyordu sana.
İstiklal marşının dizeleri gibiydik, sevgimiz ezberden okunuyordu.
-Sonra takıların yok oldu. Eksiz, sensiz, aşksız tümlendik.
İkimiz de ek almadan tamlama olduk aşka.
-Ben varlığın neden yapıldığını, sen varlığın neye benzediğine dair oldun.
-Demir kapı, çelik yelek, kerpiç ev olsa da sensizliğe yetmezdi.
Elma yanak, kiraz dudak, inci diş,sırma saç, ceylan göz, senin güzelliğini tümler dururdu. Özlerdim seni.
-İçimdeki acılardan zincirleme tamlama oluşurdu.En az üç isim gerekti bu acıya. En az iki tamlama gerekti iç içe. İçimdeki acılara ancak yeterdi.
Sırrımızın kadim odalarında seyrine gelen özlemlerim vardı.
Türk istikbalinin evladı gibi mazimden senli sızılar akardı.
Aşkın bitmeyen ummanı olmanın dalgalarında paklanırdı hayalin.
Beni sana taşırdı isimsiz Yunuslar.
-Gönlümüzdeki devinimlerin ortasında gözlerinin sözleri vardı.
*Bu aklanış, bekleyiş,seni isteyiş bundandı.
-Masalımızı ısıtan acılarındı. Padişah’ın sevimli aşkı yüreğimin derinliğine taşıyan kızı sendin.
-Sendin masalımızı masal aralarında sözsüz yürüten.
-Alaz bir kalakalış uslanır yanı başımızda. Birleşik isimlerin gölgesinde serinlenirdik.
-Hanımeli kokardı Topkapı,Edirnekapı, Sarayburnu; çünkü sen vardın bu kentte.
-Gelgitlerini saklardı ay.Nadasta büyüyen sensizliğimi biçerdöverler toplardı. Dalgakıran mazinin ortasında ıslanırımdım gelişine. Akdeniz kadar uzak, Karadeniz kadar hırçın, Yeşilırmak kadar tanıdık eserdin. Sütlacım olarak kalırdın tatlar arasında.Beyazdın, taneydin, bir taneydin .Seni tane tane yerdim erken bitmesin diye.
-Bizi birleştiren isimlerin sonunda coşkulu ve haylaz hayaldin.
Neden bu kadar derinsin? Neden isimsiz bir sevda bıraktın sevda denizimize?
Şimdi hangi dokunuşun dizelerine ana duygu kalacağım? Oysa aşk senin adındı. Oysa aşk senin bende kalışındı. Oysa aşk bizdik, başkaları adıl olup yerimize geçmek kuyruğundayken.
-Şimdi dil dil döküldün, beste beste isim oldun yüreğimde.
Çünkü sen aşkın adıydın Leyla ekmeğim sendin Dilbiste.
Kayıt Tarihi : 26.11.2011 14:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
her daim mutlulukla(aşk'la)...
derin'ce sevgiler...
TÜM YORUMLAR (2)