Uzun zaman önceydi…
Seni sevmiştim
Sanki tamamlamıştık bir birimizi
Aslında biliyor musun?
Vazgeçilmezim...
Vazgeçmediğim!
Zaman akıp gitse de
Bende sana dair hiç bir şey değişmedi
Elimde yine kağıt kalem,
Yazmaktayım sana olan sevdamı
Meğer ne çok sevmiş, ne de çok özlermişim seni
Duygularım nasıl da girmiş bir birine yokluğunda
Yüreğime ne kızgınlık hakim
Ne de sevinç…
Yüzümde ilginç bir tebessüm
Yüreğimde de sadece kırgınlık var
O da geçer zamanla…
Bu gece misafirlerim var
Küf kokulu karanlık odamda,
Hayalin hariç, her şey tamam!
Mum ışığı ve soğuk şarabım
Ayağı kırık masa bir de tabure…
Üzerinde üç beş kağıt, senden kalan kalem…
Elbette uzun zaman oldu
Çok özlemişim seni…
Bilmiyorum…
Bilemiyorum nereden ve nasıl başlayacağımı
Karşımda sen yoksun ki,
Gözlerinde kaybolmaya başladığım an
Sohbet etsek…
Elbette sohbete başlayınca, aşkımız akla gelir ilk…
Bize dair aşkı konuşsak!
Öyle ya…
Sohbetimizi sohbet yapan senin muhabbetin,
Muhabbetini muhabbet yapan da aşkımız değil miydi?
Konuşmaya başladığımız zaman…
Kim ne derse desin, aşk anlatılmaz.
Tarif de edemezsin…
Bazende adı vardır, kendi yoktur aşkın.
Yaşamalısın dolu dolu…
Bende ki aşk; içimden, yüreğimden geçenlerdir.
Gönlümde coşup, kadınım ile yürekten taşandır…
Yanımda olmadığında da,
Gözlerimden damla damla süzülen sevdadır aşk…
Ve gözlerimden akan her damlada sen varsın…
Aşk sendin!
Senin adın aşktı…
Mustafa Karaahmetoğlu
Mustafa KaraahmetoğluKayıt Tarihi : 8.9.2013 16:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!