Aşk Sana Göre Değil! ..

Kime soracaksın aşkı? ? Neden soracaksın ki? Bilenin bildiği hissettiği kadardır ancak! ..
Herkes anlatır, bir yığın cümle sarf eder, anlattığı idrak edebildiği kadardır
Sorma aşkı…. Öğrenmeye çalışma…. Okulu yok bunun ve tedrisatı da
Yaşa; eğer“YÜREĞİN YETİYORSA”
Çıkar onu masalların içinden, Leyla ile Mecnun’un tekelinde değildir aşk! ..
Kulak verme aşkı “masalların içine hapsedenlere”
Cesaretin varsa, diklenebiliyorsan ve “işte ben” diyebiliyorsan talip ol aşka
Ya da sus! ....... Hiç konuşma! ....
CESARETİ OLMAYAN ESARETE DÜŞER! ..

Yüreğinde ki korkuya aşkı boğduranların harcı değil bu duygu
Düpedüz cinayettir işte, katliamdır hatta
Korkuya gücü yetmeyenin aşka saldırması korkunun en büyüğüdür
Aşk; bir şeyler “feda” etmek değil, şartsız “itaat” edebilmektir
Ne kadar güçlü olursan ol, “AŞK” dendiğinde diz çökebilmektir
“ ÇÜNKÜ” değil, “EĞER” değil, “RAĞMEN” sevebilmektir

Ve sevmişsen, sevebilmişsen bunları kabul etmektir! ..
Cümle kurmak değildir aşk… “Seni seviyorum” demek değildir! ..
İki damla gözyaşıyla anlatamazsın, hakkını vermemişsen! ..
Aşk “cesarettir”
Aşk “itaattir”
Tevekkülü öğrenmek, bitip tükenmemektir..
Ölmek değildir aşk
Her şeye rağmen yaşayabilmek, nefes alabilmektir.. Umutları tüketmeden, hazana düşürmeden yaşatabilmektir.
Kapı ardında gizlenmek, gölgelerle sözlenmek, yokmuş gibi bilinmek değildir aşk
Kadın da olsa “ERKEK” olabilmek ve erkekçe vuruşabilmektir aşk
Cinsiyeti olmaz duyguların……………

Süslü kelime harmanlarıyla ifade edilemez, bir metnin edebi olması aşkı anlatmaya yetmez, yazılmışsa silinmez
“Zaman” kabul etmişse bu gücü, hiçbir güç sindiremez
Kerem’ce nedir aşk, Aslı’ya göre nedir bilmem! .. Ferhat nicedir Şirin nerdedir bilmem! ..
Ben anlatmışsam Kadir’cedir! .. 1. asrı da birdir aşkın 20. asrı da! ..
Yaşlanan insandır “AŞK” değil! ...
“ZOR” diyorsan hemşerim,
“AŞK SANA GÖRE DEĞİL! ..”