Sen yağmuru kucakla
Top top gül yumağı gibi
Sarıl sıkıca yağmur saçına
Dökülsün göğsünden aşağı yağmurlar
Sen saltanat ülkesinin kızısın
Saçların kumral, gözlerin
Hür bir ceylanın yakarışı kadar diri
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Aşk Saklı Bir Yağmur Kokusudur
Sen yağmuru kucakla
Top top gül yumağı gibi
Sarıl sıkıca yağmur saçına
Dökülsün göğsünden aşağı yağmurlar
Sen saltanat ülkesinin kızısın
Saçların kumral, gözlerin
Hür bir ceylanın yakarışı kadar diri
Sen ağlamak umudunda büyümüş
Kocaman bir gülüşsün ki
Yağmurlar gülüşle büyür
Saltanat ülkesinde
İçinden çiğdem eriği dökülür
Yağmurlardan bordo gönüllere
Kıskanç bir kanatlanışın arkasında
Durur aslında saklı bir yağmur kokusu
Ne zaman yanar topraklar için için
Kavrulur, o zaman bırakır iplerini
İçindeki yağmur coşkusu
Aslında aşk yağmurdur
Kimi zaman özletir kendini
Bazen izinsiz kalır aylarca iç cebimizde
Aşk aslında
İkindi üstü başlayan hüzündür
Sırılsıklam yağmur altında
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta