Aşk, ruhumdaki çıplak ayaklı kadın

Bazen,
Uçsuz bucaksız ovalara sürmek istersin gönül atını
Bir dağ olur yalnızlık
Ve mor renklere uzanıp
Avuçlamayı dilersin.

Kayıp türküler doldurup ceplerime
Sana, sesine ve nefesine yol almak günlerce
Ulaştığımda aşkla sarmak
Sarılmak, bedenini avuçlamak
İnsanca ve aşkla dizlerine uzanıp
Seni sana anlatmak
Yüreğimdeki o devasa hazla
Dizlerinde sabahlamak.

Uğruna geceleri dilimleyip
Sunmak ay bakışlarına sevgiyi
Beklemek ellerimden tutup yüceltmeni
Göğsüne bastırmayı dilemek çocukça
Haykırmak dağa, taşa, kurda, kuşa
Tırmanmak ağaçlara, dağlara
Yürümek er sabahlarda kırlarda, ovalarda
Ve seni anlatmak o titrek nidayla tüm kâinata.

Aşk,
Belki benim ruhumdaki çıplak ayaklı kadın
Belki de ayaz bakışlı, yufka yürekli adam
Biliyorum ki, adı her neyse
Bir bankın üzerine taht kurup, atlıları izlemek hayat
Nasıl ve neden yok edildiğini izlemek hayatıSevgiyle, yeniden diriltmek için
Çürük bir asaya tutunup
Anları ve anıları kucaklamak
Yaslanmak umudun terkisine umutla
Karda, kışta, zemheride iz sürmek gecelerde
Sabahlamak gönlümdeki aşk ateşiyle
Yüreğimi ölümsüz yapan aşkın dizlerinde.