1.
Kumsalda ılık bir meltem, akşamın çöktüğünde yazlıkta,
Gölge üstlendiğince üstelediğinde kumsala, sakin selamet, ‘abanan’ in cin top.
Mangal başına gitti herkes akşam üstü deniz sefasından paydosa –
Havlular seğirtti yürüyen bacaklara bel ile monte ön kol ayar
Yerlerinde asılı bir köprü, duş görevinden daha sonra …
Ama* sanki gördüm bunu otobüs durağında orman tarafındaki D1’lerden.
- Orman bisiklet yolundan gidilen yerdeki geceleyin çocuk bahçesi;
Oradayım ve buradan* görerek düşünüyorum Ege sahilini.
Keşke bir anda ışınlanabilseydik Ankara’dan Denetko’ya.
Ya da keşke ışınlanabilseydik Ankara’dan güneye, cıvıl cıvıl;
‘Hırıl’ ise istemek, göğüste mi tıkalı, hareketli dönence, fırıl fırıl:
Niçin kötü olsun ki istemek? yanlış yönde eğilen bile gidiyorken bu talep ile …
Ne kadar kolay olurdu bir anlık getirişler, hem götürüler;
Teoriler hazırlar eylem sınıfını, hızlı-sabit gitmeyi öngörüler.
Zaman aksın, o geçer, nasıl durduracağımızı düşünmeli
Aslen, gördün sen kararırken ışıldadı ışık bile, hakkı verilmeli.
Gökyüzünden aşağıyı izlemek güzel ancak bisiklet kullanınca
İnsan, ağaçların tepesinden pek de kolay inemiyor.
Bu açıdan, yerden gökyüzünü izlemek daha hoş, ağaçlardan.
Doğa bir tünel açmış; hemzemin nane molla, efemine –
Çürük diş minesine serin üfürüş, yazın gelen diri itici güç.
Kah tepesi ağaçların aksırdığında, düşünüyor zaten pekala gökyüzü de.
Hayflayan iç, iç geçiren, hayıflanarak, ne yapması gerektiğini düşünüyor sadece:
Biliyorum, neden yapmaması gerekenleri biçişini hatalar yığınına; biliyor
Nasıl oldu olmaması gerekenlerden daha çok, olmaması istenenler.
2.
İnceden inceye bir fırtına başladı kumlardan kumsalda;
Dev kara karıncalar kaçışmaya başladı, koşuşturanlar her vakit zaten.
Uzak durmaya, insan onlardan kaçmaya çalışır, bir yandan da uçakları sever.
Ama şezlonga uzanmışım, bari bir güneşleneyim.
Gözümdeki güneş gözlükleri rengine kalın siyah, simsiyah –
Bir limuzin, en uzun; ama tavanında, üst yayık ayran kapısı onun.
Güneşlenmek istediğimizde, ya da yağmur dilek çektiğimizde;
Açıveririz onu, yani güneş gözlükleri onu takana gösteriyor elbet dünyayı.
Böylece asılıyoruz, rüzgarda kuyruklu kulaklı arabada, Arizona çöl otobanında.
Çocuklu, analı babalı seyir halindekilerin sabahları kendi taş kovanlarından
Çıkarak etrafı bürüdükleri, tereyağında gibi yayıldıkları, pamuk şekeri;
Kitlelerin cıvıldadığı denize koşup atlayıp yüzmeye başlamak için.
Çıkarmıştım o gözlüğü, aniden şişmanladım; yine taktım, zayıfladım;
Tekrar çıkardığımda bu sefer en sonuncu seferin artık aynısıydım.
Hafif biçemde süzülerek hızlandı bir tüy, ama düştüğüm yerde
O deniz ve bütün tuzlu su –su tuzlu- havadan yağmur tohum –olup- serpildi.
Ne kadar büyük bir ağırlık yıkıldı, suda yürümek istemedik ki:
Deniz bile mi taşıyamadı, yoksa selam durup, aptalca bir gururlu eda
İle geçit mi verdi; benden daha çok uzun bir geçmişi süzmeye
Meyilli doğa ana, en azından, o, dünyanın milyarlarca yıllık tarihine?
Poe’da, bundan işte orda yürüyor yavaşça, yararak suyu sanki, Annabell Lee.
Yetim hakları için geri bakmayı bilemeyen bir ekspres Banliyölere mi
Gider içinden yıldızlı gökyüzü altındaki denizde, gecenin hakim aldığı;
Yoksa banliyöler kırmızı güller tarlası iken, zaten kır çiçekleri Hanımelleri
İdi de, evcilik, bundan mı taşra bu kadar zengin ki uçurumlar bunca fakir?
3.
Gecenin kolları tutuyordu o otobüs durağını ziyaretlerin hepsinde.
Gece olur, herkes evlerde; gündüz olur herkes denizde veya durakta.
Öyle ya, gündüz gözüyle daha güzel olmalıdır bir Burhaniye –
Hal zamanları, o ‘Nuri İyem Anadolu kadınları’ görünür olduğunda özellikle;
Böğürtlen satarlar, ahududu, ya da dut veya karadut.
Ancak geceleri de bir konuğu vardır o otobüs durağının.
Ne güzel olur o hafif esintinin kesişi soluksuz durağanlığı.
Öyle ki, orman bisiklet yolu sonunda beliren çocuk bahçesi hayal
Meyal gözlerde: ‘gerçekmiş, hayal değil! ’, bu mühür basmışlığı
Beklemek hoş olur, kimse yokken salıncakta sallanmak korur
Belki ebediyeti, koruyacak olan belliyken değil ama, bu ‘belki’.
Tutmak istiyorum o sarı banklarda otururken ancak, belki seni.
Sor bir, düşünmüş mü bunu gece, yoksa sabaha katar yapacağı
Otobüslerin hülyasında bir vaha mı kuracakmış hayat vermek için çöle?
Şöyle ki, demek gece bir kılıf takmış kendisine; o zaten gece:
Kendisini dinlese, hışırtıları rüzgarın varacaktır ve vardırtacaktır
Her hakkı saklı, sabaha -çıktığında eğreltide, hem de düze indiğinde.
4.
Ne kadar keskin virajlıdır Burhaniye zeytinliklerinden Denetko’ya
Varan o götüren yol, hep de yolculuklar gecedendir nedense.
Uyanır, sersem sepet atarız kendimizi çay bahçeleri önlerine
Şehir dışı yollarda, kısa molalarda, yolculuğumuz eğer otobüsle ise.
Hep de bir hortum vardır camları sulayan, mahmur gözler bunu
Görür uyandıklarında; kükrerler, zorunluymuş pek gibi.
Oysa fazla yaygaraya gerek yok, işte mezarlık sakin.
Geçerek sayfiye evimize varacağız; yakılarak ayin edilenler orda ise,
Bu mezarlıktakiler de güzel, ama onların ruhları güzel artık.
Nur içinde yatsınlar; karartıdan fayda, gelip ona buna bulaşmasınlar.
Böyle virajların arasından sıyrılırken düşünüyor bir de, düşünce;
Karşı taraftan korna ile uyarmaksızın, hızla bir otomobil beliriverirse diye
Ki en de dikkatli fakat saflığı bulandırmasın da bu belli belirsiz zangırtı;
Yeşilde yürüyenler ve bir hışırtı ile tümlenenler mızıkçı bir dırdırcı.
6.07.’05/ 8.07
Akın AkçaKayıt Tarihi : 8.7.2005 06:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!