Suya nağmelerini yazan yapraklar teker teker diziliyordu. Bir aşkın mana katresinde ki yansımalarını aksediyordu. Ne parmaklar okşamıştı, bir şevk katmıştı melallerin seyri hallerince.
Her nedense bir yaprağın hali nezaketinde her zaman bir nisanın, bir aşkın, bir hazzın, bir kızın salınması, naz ile samimiyeti hatırıma gelirdi. Bir damlanın dalgaları misali, melalin dili sukut hali gibi.
Ne hicranlar gizliydi oysaki pakı mahzun umutlarında, feryat edemediği soluklarında, yutkunduğu muratlarında. Her düşen bir yaprak misali…
Her bir nefesi anlamlaştıran ruhunun güzelliğinde ki sanattır. Ruh hak için vardır, mutlaktır, aşkın rengiyle boyanmaktır.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman