dosta demem derdimi, dost anlamaz halimden
kalmadı tadım tuzum, eser yok mecalimden
o vakit dinle beni, ey gönlümde çağlayan
diyecek birkaç sözüm var, yürekleri dağlayan
korkma! aşkınadır sözlerim, yüreğin mutluluk dola
sürç-i lisan edersem, senden yana affola
.................
aşk, ne an gelir bilinmez zamansız bir ölümdür
bil ki! öncesiyle sonrası, her aşk iki bölümdür
leyleğin ömrüne benzer aşk bilmeyenin hali
bir yüzük bir de balık, baktırdığı her fali
sanki ona yaratılmış bu alemde her dişi
kadından bir o anlar, bilmez başka er kişi
birkaç kadeh bir fasıl, işte sana muhabbet
ayda birkaç hovardalık, herşey bundan ibaret
iki tatlı söz ve bir bakış, yetti der kadını yakmaya
aklında binbir arsızlık, ister gecelere akmaya
ne yapsa hoş görürsün işte, aşk bilmeyen de bir deli
yemeden aşk tokadını, durmaz ki hiç eli, beli
bilse aşk bir kazandır yanar, içine yalnız yürek düşer
o yürek taştan da olsa, elbet sonunda pişer
takılıp düşenler pekçok, ummana eş o kazana
haşa! isyan edenler olur, bu kaderi alnına yazana
duyar gibiyim şimdi seni! diline pelesenk bir soru
dersin nerden bilirsin sen bu ateşi bu koru? ? ?
ben bilmeyeyim de kim bilsin, ey ruhumun nefesi
aşkına düştüm naçar kaldım, ben efeler efesi
sarı hazandı mevsim, aylardan ölümü getiren kasım
ne sevinecek mutluluğum vardı, ne de tutacak bir yasım
hatırlarım dün gibi, bir akşamdı karanlık
bir nur parladı o an, aydınlandı ortalık
sabaha çeviren o akşamı, toprak gözlerinmiş meğer
tüm gözler kör olurdu, bir kez baksalardı eğer
duruverdin karşımda sen, alev alev gözlerin
bilmezdim yetmeyecek, o anı anlatmaya sözlerin
Ya Rab! Affet beni! İnsan mı bu karşımda duran?
Olmaz! Olamaz! Bir melek bu! Beni taaaa yüreğimden vuran
bir tebessümle bir nazar, o akşam senden kalan
o an tek gerçek sendin, gerisi külli yalan
semada bir teselli var senden, öylece asılmış duruyor
güneşten sıcak bir ayışığı, hiç durmadan yüzüme vuruyor
bırakın ipleri halatlar gelsin, çekmekle kısalır mı zaman?
ne vakittir kavuşmak tekrar, bu hasretlik çok yaman
meğer aşkına düşmüşüm, ilk defa baktığımda
sihirli aşk oltasını, yüreğime taktığında
seni görmeden nicedir halim, düşünmesi bile pek yaman
ilk görüşte aşk bu demek, yüreğime vermiyor aman
gece bitti ben bittim, nihayet sabah oldu
hak, vuslata geçti, hasretin vakti doldu
şükür karşımdasın yine, taş duvarlar yıkmadan
dilerim hiç son olmasın, can bedenden çıkmadan
kabul oldu dualar, seninle geçiyor artık günüm
varsa olmadığın birgün, tesellidir her dünüm
......
şöyle bir geriye baktım, ne çok şeyler yazmışım
okudum bir kez daha, bir tek gözlerini anlatmışım
daha dudakların var sırada, sonra kevser kokulu tenin
şiirler yeter mi söyle? Aşkını anlatmaya senin
alev çıkan dudaklarından, bir öpüş anlatsa dilim
üç gün üç gece sürer, ama utanır yazamaz ki elim
kokuna bitmişim zaten, kainatta eşi yok
yalnız onadır açlığım, onsuz herşeye karnım tok
Haşa! Tenini yazmak günah, o benim gizli mabedim
benden gayrısına yasak, benim sonsuz saadetim
Ne sana kafi gelir, ne aşkını anlatmaya satırlar
ne de saçının bir teli eder, elmas yüklü katırlar
ruhumun nefesisin, toprak gözlüm, gülüm ve balım
yanıp tutuştuğum aşkındır, tutunacak tek dalım
birdir sana ilk ve son sözüm, her aşk iki bölümdür
senden başkası yalan, belli benim sonum
sen yoksan tez zamanda ÖLÜMDÜR! ! ! !
Kayıt Tarihi : 13.4.2007 13:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!