* ***Aşk Olsun Ey Aşk!

Çığlık çığlığa geçiyor zaman,
Yıldız yıldız kayıp gider insan.
Ah keşke istediğimiz gibi dönse dünya!
Kaybolup gitmelerimize kıyamam…

Çiçek çiçek açar gözlerin,
Bana dünyaları bağışlar gibisin!
O bakışlar besler beni,
Umut hasat eyler sevdam…

Ömrümüzün güzünde,
Aşkımızın baharındayız bilesin!
Nice sahilsiz dalgalarla boğuştuk,
Kopardığımız nice fırtınaları atlattık,
Güneşler batırdık, şafaklar söktürdük.
Devam diyorsan, haydi devam! …

Düştük, yeşerdik,
Kök saldık toprak toprak.
Meyvelerimiz için filiz verdik,
Çiçek açtık,
Al al kızardık gonca gülde.
Sırılsıklam ıslandık,
Şıp şıp damladık yapraklardan…

Camlarda buğulaştık,
Çiğ olduk şebneme düştük,
Lapa lapa kristal yağdık,
Buz tuttuk saçak saçak.
Karanlıkta sokak lambaları altına üşüştük.
Ayrılamadık kör zindanlardan…

Aynı gökyüzünün altını paylaştık,
Aynı ajans haberlerini dinledik.
Ayrı ellerden tuttuk,
Farklı sevdalarla göz göze geldik.
Hep başkaları için varolduk,
Korkular yaşadık çığlık çığlık.
Ve kader işte!
Bizi bir başka şeyle sınıyor şimdi.
Belki bundan sonrası kendimiz için olur!
Son yalnızlığımıza yolculuk öncesi,
Aynı aşka kürek çekiyoruz
Sığındığımız son limandan…

Derler ki; “pilavdan dönenin kaşığı kırılsın.”
Bir ilave de benden olsun;
“Senden dönene lanet olsun.”
Aşk olsun ey aşk, aşkolsun! ! !
Aşk zirvelerden en zirve,
Sen baş tacım!
Sen parlak bir çoban yıldızı gibi erişilmez.
Ey yüreğimi titreten peri!
Sen hep orda kal.
Sana aşk olsun.
Aşk olsun ey aşk!
Hükümransın tüm zamanda…

05.04.2011 / ANKARA