Aşk mı bu? Şiiri - Yorumlar

Tutku Taşkınoğlu
136

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kendisine tutkun kocasından nefret eden, monoton ve heyecansız evliliğinde bir sürü eksik olduğunu düşünen genç kadın, kendisine sıcak davranan, iltifat eden ama aslında kaba, kötü huylu ve bencil adamları arzular, farklı zamanlarda âşık olur ve evlilik dışı ilişkiler yaşar. Sevgilileri birlikte olduğunda onu dünyanın en mutlu kadını yapmakta ama ayrı kaldıklarında arayıp sormamakta, bir satır bile yazmamakta ve onu soru işaretleri içinde bırakmaktadırlar. Bir dediğini iki etmeyen kocasına dokunmaktan nefret etmektedir ama ona haftalarca cevap vermeyen adama âşıktır ve deli gibi arzulamaktadır. Her seferinde yaşadığı aşkı öyle yüceltir ki birlikte olduğu adamların değişeceğine ve gerçekten onu seveceğine inanır, mutlu bir ilişki yaşayacağına olan umudunu sonuna kadar kaybetmez. Bu uğurda kocasını ve çocuğunu terk eder, tüm varlığını harcar, bir gün umutsuzluğa kapılır ve hayatına son verir.
Bu tanıdık hikaye Madam Bowary’nin hikayesi ama bana tanıdık gelen okuduğum bir roman olması değil benden bir iz taşıması; âşık olmak için son derece doğal, sıradan duygusal ihtiyaçlarımı bile tatmin edemeyen insanları seçtiğim ve değişmelerini beklediğim gerçeğini hatırlatan hazin bir hikâye.
Tekrar tekrar aynı hatayı yaparsınız, kurbağaların prens olmadığını anlayana kadar onlarcasını öpersiniz. Çünkü gerçekler masal olup anlatılmaz büyüklere. Her seferinde acı çekersiniz. Size öğretildiği gibi aşk acıdır! Çoğumuz aşkı korkutucu bir şey olarak görürüz ve sadece bu yüzden aşk korkutucu bir şey olur.
Korkunun ecele faydası olmadığını söylerler, acıdan korkmanın acının kendisinden de kötü bir şey olduğunu. Doğru hayalin peşindeysen acının canını yakmayacağını. Peki ya aşk? Aşk içinde aynı şey geçerli mi? Aşk, akıl ile başa çıkılabilen bir şey mi? Bilgelerin bile kararsız kaldığı bir konuyla benim gibi bir yarım akıllı nasıl başa çıkabilir ki.
Bence aşk, üzerinde çokça düşünülen ama sonucu bir türlü tutturamadığımız bir matematik problemidir ve ne yazık ki sadece benim problemim değil, etrafımdaki her bekâr ve evli insanın kafasını kurcalıyor biliyorum. Öyle olmasa melankolik şairler ve ressamlar bu kadar kafa yormazlar, sürekli bunu kaleme almazlardı.
Tüm kitaplar, yazarlar özellikle bilge olanları, aşkın olgunlaşmasından söz eder ve olgun aşkın en doğru aşk olduğundan. Karşındakini tanrılaştırmak, kıskançlık ve aşırı tutkudan uzak durmak gerektiğinden bahsederler. Bir nevi sevişebildiğin arkadaşlık önerirler. Ama gerçek arzuyu tattıysanız buna aşk demezsiniz. Öyle bir duygudur ki yaşadığınız, her seferinde sonunda aradığınızı bulduğunuzu düşünürsünüz. Her karşılaşma anı bir mucizedir. Aşkı bulduğunuz düşüncesi ile boşluğa düşmek arasında geçen o süre muazzamdır.
Ama her insanın boşluğa düştüğü, uyandığı ve gerçekleri gördüğü bir an vardır. Kurbağaların prense dönüşmediğini anladığınızda aşktan kaçmaya başlarsınız. Boş umutlardan, acıdan ve hayal kırıklıklarından sizi koruyacak o basit cevabı bulduğunuzu sanırsınız; aşktan uzak dur!

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta