AŞK MERDİVENİ
Hayak öyle zor ki;
Bıktım artık
Basamakları kırık,
Küf kokulu,
Çürük merdivenlerini tırmanmaktan.
Utanmasam ağlarım;
Yüreksiz yüreğimde boğulan,
Sevgisiz sevgilerime...
Yalan;
Güvercin kanadındaki sevgi,
İki kişinin birlikteliği yalan.
Yalan vallah,
Billah yalan;
İki gönül bir olunca,
Samanlığın seyran olduğu yalan.
Çocukluğum geliyor aklıma hep;
O,
Sorumsuzlukların doruğunda,
İlkel bile olsa,
Çırılçıplak özgürlüğüm...
Çıktığım ceviz ağaçlarında,
Kelek çaldığım bostan tarlalarında
Çocukluğum geliyor aklıma hep;
Yalınayak...
Donsuz...
Yaşlanıyor muyum ne;
Kaçıncı kırık basamağındayım yaşamın?
Kaç basamak tırmandım ben,
Daha kaç basamak tırmanacağım
Zindan körlüğünde?
Belli değil...
Depreme dönecek diye beklediğim
Yürek kıpırtılarım,
Sızı gibi kalan üç, beş sevginin kırıntıları,
Ve
Pörsümüş duygularım...
Yüreğim çartı, çarptı da;
Aşk kapımı çalmadı hiç.
Hoş;
Aşk var mıdır, tartışılır ya...
Tatmadım aşkı,
Merdiveninde yürümedim.
Hep o yüzdendir;
Aşk merdivenini çiçeklere verdim,
Sevmesini bilenler tırmansın diye.
Yaşım kırkbeşi geçti,
Ben beceremedim.
Süleyman SAYLAN
(Ankara,16.09.1991, Saat: 00.20)
Kayıt Tarihi : 23.5.2003 13:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)