Aşk Masalı Şiiri - Nurgül Ömeroğlu

Nurgül Ömeroğlu
13

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Aşk Masalı

Gidişlere anlam yüklemek gerekiyor mu? bilmiyorum, ama bu gidişinin anlamsızlığını gözlerinden anlıyorum… yılları geçirdik beraber el ele, şimdi mi anladın olmadığını… doğru gitmeyen şeyler var bu işte,aşkın avuçlarımızda ölmesine göz yummak ölümle yapılan an acımasız anlaşma, anlamıyor musun?
Giderken neler bıraktın, dön de bak arkana şimdi… gururum vardı, sözlerinde yok oldu, karıştı rüzgara…kalbim yerle bir zaten… insan meğer hiç dayanamıyormuş yalnızlığa... çaresiz olduğunu kabullenmek aşkla olan savaşımızın yenilgisini kabul etmek demek… işte bu yüzden zor sensizlik…
Yoo, yanılıyorsun… bu satırlar ne aşkın acımasızlığına isyanımdır, ne de vakitsiz gidişine kuru bir elveda… bunlar sadece sözlerinle yaraladığın kalbimden sayfalara dökülen birkaç damla…sana kızdığımı sanma sakın…biliyorum, sen de istemezdin gitmeyi, elimi bırakmayı… seviyordun dimi sen beni… kendimi niye kandırıyorum ki, gittin işte.. ne dur, seviyorum diyebildim, ne de kendine bensiz iyi bak…öylece izledim gidişini, ben dahil her şeyden vazgeçişini…
Tek tesellimdi gözyaşlarım, sen giderken bu şehirden... karanlığın soğuğu misafir ettiği bir gece, sessizce terk edildim bu kapı eşiğinde… ümitlerimi kırdığın saatlerde vazgeçmiştim hayallerimden…
Düşündükçe deliresi geliyor insanın… bu gecenin sabahını nasıl karşılarım sensiz? Yarınları hangi güzellikleri saklayarak geçirebilirim? Sensiz saniyeler zor geçerken, bir gelecekten nasıl söz edebilirim ki?
Oysa ne zor bulmuştuk birbirimizi …ama ne kadar da kolay kaybettik farkında mısın…? Daha dünmüş gibi geliyor ilk tanışmamış… hatırlıyor musun sevgilim, ne kadar da acelemiz vardı? Deliler gibi yağan yağmurda, sırılsıklam ıslanmıştık ikimizde… yanlış hatırlamıyorsam 1 ‘i çeyrek geçiyordu… pastanenin önünde aşkın yağmuruyla da ıslanmıştık o gün…
Ben özürleri sıralarken ardı ardına, sen dağılan kitaplarımı toplarken, ağzının kenarına sıkıştırıvermiştin bir, önemli değil. Kitaplarımı alırken takılmıştı gözlerim gözlerine… kalbimi dizginleyemiyor, deli gibi koşturuyordu adeta ruhunun derinliklerinde… Allah’ım neydi bu? Ben gideceğim yeri sense kaçırmış olduğun sınavını unutmuş, isminizi öğrenebilir miyim ile başlayan aşk, yarın aynı saatte görüşürüz cümlesiyle ölümsüzlük kazanmıştı…
Ya da ben öyle sanmışım… meğer ne zavallıymışım… gözlerinde yalan olmadığına nasıl da inandırmışım kendimi… kahretsin, ama elimde değil işte, hala senin için çarpıyor kalbim… ne gelir ki elden kabullenmekten başka?
Duyuyor musun beni? acıyor musun yoksa bana? Eserinle eğlenebilirsin, çünkü gerçekten perişanım sensiz… aklıma her gelişinde yalnızlık,inanmak istemiyorum… ama fotoğraflarında bulduğumdan beri teselliyi, daha bir alıştırdım kendimi gidişine… elimden düşmüyor ikimizin sahildeki fotoğrafımız… baktıkça bakası geliyor insanın, sevdikçe sevesi kalbimin…
Şimdi ne göz yaşım kaldı uğruna dökebileceğim, ne de aşkın kaldı yokluğunda harcayabileceğim… meleklerin bile itirazı var beni terk ettiğin intihara… dön, çok geç olmadan al beni kollarına, sahip çık senin olan bu aşka… beni sen yarattın o gün, o pastanenin önünde… şimdi gerçekten vazgeçmek istiyorsan son bir defa buluş yüreğimle… nasıl doğduysa bu aşk zamansız ve yersiz, aynı şekilde aynı yerde öldürelim ellerimizle sonsuza dek… bekliyorum bir tanem, ölümün beni çağırmasını bekliyorum, sende gel yanıma, bekliyorum…

Nurgül Ömeroğlu
Kayıt Tarihi : 18.2.2012 11:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nurgül Ömeroğlu