Aşk Masalı Şiiri - H Yusuf Şahan

Karşılıklı iki dağ
Bir birini
Çok sevmiş

Karşılıklı iki dağ
Bir birine
Gönül vermiş

Ne zaman
Buluşmak isteseler
Aralarında
Kızgın bir çöl

Ne zaman
Kavuşmaya kalksalar
Aralarında
Buzdan bir göl

Dev dağların
Sessiz aşkı
Acılarla doluymuş
Hayat akışı

Biri
Eski bir volkan

Diğeri
Genç sarp ve yalçınmış

Biri sessiz
Öteki çılgınmış

Günler
Geçmiş gitmiş
Kavuşmak
Bir yana
Gelememişler
Hiçbir zaman
Yan yana

Eski volkan
Daha da eskimiş
Sarp yalçın
Ona göre
Daha yeniymiş

Masal olmuş
Aşkları dillerde
Motif motif işlenmiş
Halılarda kilimlerde

Buralarda görürsen
Duvarda bir halı
Divanda bir kilim
İyi bak motiflerine
Dilim dilim

Bu bir araya gelemeyen
İki dağın aşkı olsa gerek
Yıllardır
Birbirini seyretmiş
İkisi de severek

Derler ki
Hava bulutlanıp
Sisler indiğinde
Gözlerden uzakta
Bir araya gelirmiş
İki koca dağ

Sisler dağılıp
Güneş açınca
Gözyaşları dökerlermiş
Eteklerinden aşağıya

Vadideki dere
Gözyaşı sularınla beslenirmiş
Ceylanlar zıplaşır
Bülbüller şakıyıp
Bir birlerine seslenirmiş

Halk eski volkanın adına
Eren Dağı demiş
Yeninin adını
Ceren Dağı koymuş
Eren Dağında
Yüce çamlar
Ceren Dağında
Güzel ceylanlar yaşarmış

İki dağın arsındaki
Vadide geçenler
Güzlerini kapatıp
Kollarını yanlara açarlarmış
Kolları
Uzar uzarmış

Eren ve Ceren’e
Elleri ulaştığında
Bir elleri sümbülle
Diğer elleri
Gülle dolarmış

Gülle sümbül
Bir araya geldiğinde
Sevgilileri
Onlar için yanarmış
Dilekleri kabul görüp
Sevdiklerini sararmış

Eskiler anlatırlar
Aslı ile Kerem
Ferhat ile Şirin
Yusuf ile Züleyha
Daha birçok
Kavuşamayan sevdalılar
Bu vadide geçerken
Gözlerini kapatıp
Kollarını açmayı unutmuşlar

Vadide akan dere
Birden sel olup akmış
Birini dağın ardına
Diğerini okyanusa

Dağın ardında olanlar
Yıllardır dağdan dağa
Okyanusta olanlar
Denizden denize
Durmadan dolaşmışlar
Ne sevdiklerinden
Bir haber almışlar
Ne de kavuşmuşlar

Bu iki hayal dağına
Yolun düşerse bir gün
Vadide kollarını açıp
Gözlerini kapatıp
Dilek dilemeyi unutma

Bir elinde sümbül
Diğer elinde
Gül bulduğunda
Sakın kimseye bahsetme
Onları bir toprağa dik
Ardına bakmadan
Oralardan git

Dileğin yerine geldiğinde
Tekrar dönmelisin
Eren ve Ceren’i
Yakından görmelisin

Ceren Dağı bir gelin gibi
Çiçekler içinde
Eren Dağını
Damatlığını giymiş
Güller içinde bulacaksın
Sevdiğini yanına alıp
Onlarla düğün kuracaksın

Düğünün asırlar sürüp
Sen ölümsüzleşeceksin
Eren ve Ceren’le
Sonsuza dek
Anılacak adın
Sahi sormayı unuttum
Neydi senin adın