Nerde ne zaman bu hava çalınsa
Hoş geldi geçmişteki güzel günler
Nereye gidersen git günlük tasa
Bırak biraz da şad olsun gönüller
Beşiktaş'ta gün görmüş bir bahçede
Nisan akşamlarının en tatlısı
Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Devamını Oku
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Güzel bir bağdasın,mevsim de bahar...Yanında da o rânâ sevgilin var...Günlük tasaları yel alır gider ;Uçup gidersiniz cennete kadar...///Belliki,emsâli yok güzellikte...Yalnız,biraz düşün de dur tetikte...Mâşukunun yaşı henüz çok küçük ;Kânunen bir suç var bu ellemekte...Râzı olan çıkmaz buna felekte...///Nerde ne zaman çalınsa o hava...Yer gibi olursun sanki baklava...Küçük yârin o sofranın tatlısı ;Durma yumul şâir,bil ki bedâva...///Şakası bir yana,ey şanssız üstat !...Seninle de epey yükseldi sanat...Bence solun en büyük şâiri sensin ;Ne yazık,sana da gülmemiş hayat...Günâhın affola,sen de rahat yat...
Güzel şiir.....eskilerden....saygılarımla.
Yaaa Harwardlı... ben de seni koca koca yazılarını görüp...(bilhassa İstanbul konulu şiir yazrışması sebebiyle) şair sanmıştm...Oysa değilmişsin! eh pes vallahi...Önce yazsan da sonra eleştirsen olmaz mı? Sen kapı'dan girmeden çıkmağa çalışıyorsun yahu! ..
Üstad olmak öyle kolay değil.Bir günün şiiri'ne hem iyi hemde tenkit edici yazılar geliyor.Her şair farklı pencereden bakıyor.
Solcuysa sol pencereden,
sağcıysa sağ pencereden,
İslamcıysa islamcı pencereden.....
uzar gider.
Bir ünvan almak için yıllarını veriyor insan.
Kimseyi birden profesör yapmıyorlar,ama parafasör olabilirsin.
Ben tüm şair arkadaşları takdir ediyorum.Üretmek hele şiir üretmek inanın dünyanın en zor işi diye düşünüyorum.
Şiirin tamamını bile okuma zevkinden mahrumuz.
Bizler şanşlıyız,bizim şiirlerimizin tamamını okuyorlar.
Neyse en son yeni teknikler üzerine bir kitap yazmıştım ,ama eski teknikler de var.İnsanlar kim bilir ne zorluklarla yazdılar onları.Şiirlerde böyle o devirde ve bu devirde,hepsine ve her şaire saygı duymak lazım.Neyse insanların zamanını aldık,
affola diyerek,şairce kalın.Antoloji com'un değerli şair dostları.
Bir gün benim de şiirim olacak inşallah oda bu köşede yayınlanacak çocuklarım ve torunlarım
eşim dostum düşmanlarım okuyacak.Ölmeden nasip olur inşallah.Saygılar....
'' Nereye gidersen git günlük tasa '' ne yapalım usta başa gelen çekilir.
Hadi be! bu da mı gelecekti başına
Hem de bu yaşta
Mirasını bile bağışlamışken hayır kurumlarına
Nereden çikarttı felek bu sevdayı başına
Hiç işi gücü yok mudur bu feleğin
Gider ayak yeni bir dert yüklüyor çekilmişliği çekemezken sırtına
Vallahi işin çok zor ben pek anlamam ama
Anlaşılan bir eksik varmış hayatında tamamlanmamış azalma
Yarılma, parçalanma ve dağılma demek ki emeklilik olmuyor sevda da
Başa gelen çekilir Allah kuvvet versin sırtına...
Ahmet Nural Öztürk
yani bu şiiri altına adını yazmadan bana verselerdi....söyleyeceğim sözler aynen şöyle olurdu...
-amatör,basit,ucuz,ve zevksiz bir şiir....
ama altında üstad adı görmek bizi bunları söylemekten men ediyor...onlara saygımız var !!!!
Üstad ellerine ve yüreğine sağlık.Oku,oku bir daha oku.Tadına doyum olmuyor.Günün köşesine seçenleri tebrik ediyorum.
Şairlerin sultanından bir şiir de benden sizlere.
Yedi Düvel Yedi Tepe Efsane İstanbul
yerde sararmış bir yaprak görürsen eğer
inan sevgilim inan bu her şeye değer
ışıkların altında İstanbul'u seyrediyorum
geçen yıllarıma inan inan sevgilim kahrediyorum
Karadeniz’den esen rüzgar senin saçlarını savuru'yor
nedenini bilemediğim bir his içimi kavuru'yor
Galata'dan attığım mendil kubbelerin'den savrulur durur
üçüncü Ahmet çeşmesinin zinciri sevdama dem vurur
boğaz'da çırpınan bir martı'nın kanat sesleri
Çamlıca’nın görkemi gibi uyandırı'yor hislerimi
bir yıldız bir yıldız gibi çıkı'yor yokuş yukarı
Taksim'de yürü'yor caddeyi istiklal'de müzmin bekarı
sevdanın bir ucu Hisar diğerin'de Saraçhane'de yıkılmış surlar
Sultanahmet haşmeti ile Ayasofya sıra sıra gelen turlar
savrul'dum bir yaprağın kenarın'da ada vapurunun güvertesin'de
sevdan bir Dolmabahçe bir Beylerbeyi saray'ının çümbüşü renk bahçesin'de
süvariler sevdam gibi geçti tan vakti Üsküdar'dan
boğazın'da sevgilimin çifte gerdanlığı,habermi var yar'dan
bilsem aldanırmıy'dım Bebek, Emirgan, Aşiyan gibi parılda'yan yeşil gözlerine
her köşene yazılan hafızamıza kazınan süslü içine çeken sözlerine
Toptaşı, Atalamataşı, Hergele meydanı derken,Çiçekçi’den Karacaahmete inerken
tüm sevdiklerim yatıyor ulu çınarların altında,gözyaşlarım akıyor seyrederken
yemekte canın tavuk çekerse geçersin Ümraniye,Alemdağ'dan
oyalı mendil gelmiş Topkapı'lı eğitim fakülteli esmer yar'dan
yarin kokusu gelir Haliç'ten savrulur mistik kokular Sadabat’tan
avrupaya açılır bir kapı Eminönü,Sirkeci gar'dan,yarin elini tuttum Yerabatan’dan
nerde o eski Arnavut kaldırımların,Galata'dan geçerdi en güzel tranvayların
boğazı yakar Beylerbeyi,Dolmabahçe,İstanbul'u yakar Topkapı vakur sarayların
Kadıköy sahil,dolmuşun'da Moda,gezilir Bahariye’de,nostalji ararsan Kurbağlıdere’de
Koşuyolun'da koşar'dı dörtnala atlar,Papazın çayırı şimdi acep nere'de?
yayan gidersen kalırsın Tuzla'da piyade,içelim kahveyi iki orta bir sade
köftesine ve ayranın tadına doyulmaz,kapat gözlerini bana müsa'de
okursun her köşesin'de tarihi bir yazı,çekilmiyor bu güzelin artık nazı
fakiri'de zengini'de bulur kendince eğlenceli bar'ı ve saz'ı
tavernalar,bar'lar doldur'du sokak aralarını,Ortaköy sahilin'de entel magandaları
sazlar çalınır,kayıklar çekilir'di masmavi Göksu’da,unutulurmu o gizemli anları
sırtım'da darphane,gözlerimin önünde Gülhane,Saray Burnun'dan salınır endamlı gemiler
her köşen'de bir birin'den nadi’de mimar Sinan şaheseri eşsiz camileri
Beylerbeyi'nin saltanatın'dan,Çengelköy’ün bostan bahçelerin'den badem seçerken,
Başıbağlar'dan salındınmı? Babilin asma bahçeleri misali Bulgurlu’nun asma bağların'da güzel süzerken
Diyarbakır karpuzu elin'de Alemdağ’dan, Taşdelen’e pınar’ların suyu keserken
cuma namazını Sultanahmet Camisinin avlusun'da Ayasofya'yı seyrederek dinler'ken
gümüşten ince tellerin güzel kızların süsler hayalini Tellibaba'nın bağırın'dan
çayırın önü devam eder Beykoz'a erenler diyarına Hz Yuşa’nın kabrin'den
Piyer Loti'den seyretmek altın boynuz'u,Kanlıca'da yerken kaymaklı yoğurt'u
Kimileri bağlar türbelerine kısmet ipleri,Eyüp Sultan’da umutlar korkut'tu
Sanki senin uğuruna yapılmış denizin ortasına eseri sanat kulesikız
Karşılıklı birbirlerine kur yapar hisarın'da boğazı kesen aykız
zümrütü anka kuşu müjdeliyor'du,Fatih Sultan Mehmet efsaneyi fethedecek
tarih yazan yüce Atamız’dan insanlığa yadigar gençlerimiz vatan gibi bekleyecek
sultanların diyarı yedi düvel yedi tepe efsane İstanbul.
(www.ultrailan.com)
Dr İbrahim Necati Günay
Tüm başarılar hep sizlerin peşinden koşsun değerli şair arkadaşlar...
Mihrace,
Niye herkes kendi işine bakmıyor.
Beğendiysen sen kendi görüşünü yaz,
benim görüşümden sanane !
Ve batuhan şiir göreceli bir kavramdır,
senin beğendiğini ben beğenmeyebilirim ..
Bunun ne kadar şair olup olmadığınla alakası yok...
Şiiri okumak için biraz da şiir konusunda bilgili
olmak gerek maalesef !
Şiirin dışına çıkma başarısını göstermiş kimseler olarak size şunu söyleyeyim,
Sizin şiir anlayışınızda,
Herşeyiniz sanal da kalmış.
Üstadların zamanında herşey güzelmiş evet,
keşke bugünleri görseydi de bizim şiir adına
reel çabalarımızı görselerdi,
sizin gibi sanal yorumcuları değil !!
Ah ah ah diyorum sadece nerdesin nerede şu dizelere bir dokun bir ah var.......................
Üstadım, iyi o zamanlarda yaşamışssınız. İyi ki, yazıya değer verilen, fikirlerin saniyede buhar olmadığı, duyguların online yaşanmadığı bir dünyanız varmış.
İnanın, otuzbeşyaş şiirinizi internete,
yaşayıpta ekleyebilseydiniz,
kaybolur giderdiniz.
İyi ki görmediniz bugünleri üstat. İyi ki.
Rahat uyuyun. Sizden sonra kaybettiğiniz pek birşey yok. Hatta kazançlarınız bile var denebilir.
Saygılarımla
Erol DAL
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta