Gökyüzüne baktım, poz verdim,
Sanki katalog çekimindeyim.
Dudak büküp hayal kurarken,
Bir anda kafama bir şey indi… Dalak!
Gökten kalp yağmurunu bekleyen biz,
Doluya tutulmuş gibiyiz ama
Sen yine de romantizmin meteorolojisisin.
Kalp düşer sanmıştım, elimi açtım,
Evren "Bekle" dedi… sonra sustu.
Yan balkonun kedisi bile çiftleşmiş,
Ben hâlâ playlist’e hüzün kusuyorum.
Sen dalakla sevmeyi bilmişsin,
Kalple seveni düşünemiyorum bile…
"Gökten kalp yağsa" dedim, çok naif,
Ama bana düşen sanki sağlık bülteni:
"Dalağınıza dikkat edin!" diye fısıldıyor
evrenin kara mizah departmanı.
Bu kadar organik bir aşk şiiri okumamıştım… Ruh sağlığımı korumak için okudum,
iç organlarımı unuttum!
Flört uygulamaları denedim,
Bir tanesi beni "Eski Sevgiliye Benzeyen" diye engellemiş.
Bari gökten düşsün istedim aşk,
Ama yine ben... organ bağışıyla baş başa.
Sana düşen dalaksa,
Bana da düşen bu şiire aşık olmak…
Belki evren komik,
Ama senin kalemin gerçek:
Duygulara kıkırdatan
Bir organ nakli yapıyorsun adeta.
Yine de moral bozmak yok,
Aşkta daima ikinci uzuvlar devrededir!
Belki karaciğer düşer yarın,
Ama ben hâlâ gülümserim—çünkü dalakla da severim!
Kayıt Tarihi : 24.6.2025 07:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirimde, ironik mizahın zarif bir örneği olmasını hedefliyorum—kendini tiye alırken aynı anda toplumsal bir yalnızlık hissine de ışık tutuyor olmaya çalışıyorum.Tatlı bir trajikomedi havası yaratmaya çalışıyorum: Aşk arayışında yediği evrensel "dalak" darbeleriyle ama yine de umutla bakan birini anlatmaya çalışıyorum.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!