göğüs boşluğumda soluksuz bir ölü gibi yatar zaman
metal yığını vagonlarda ıslak bir akşam
raylarında kan parası sevinçler
biraz ezik ve mahçup
ayaklarımın altında ezerek bırakıp yürüdüm gençliğimi
hiç kimse anlatmasın bana
incecik uzun ve beyaz boynundan öptüm yaşamı
tadını aldım,
kamaşan dudaklarımı kesip attım
kanlı buruşuk bir mendil gibi
tamamlanmamış intiharlar duruyor masamda
köprü altı şarkılarını söylüyor geçerken kuşlar
ceplerimizde anasonla yazılmış mektuplar
avucumuzda gereksiz atan bir damar
bir de meyhane çıkışındaki namus kavgaları var...
biraz senden ama en çok da benden dökülen
düş kırıklarını kursaklarına dolduruyor
eksik yürekli insanlar
sevmiyorum hiçbirini
kanamalı bir hasta gibi
kaç numarasız kapıyı çaldım
kaç adressiz sokakta yürüdüm böyle bir zaman
bıraktığım sadece bir dün ne çabuk geçmişe sığındı?
kaybolduğum kentler vardı
bir de çok sevdiğim yalnız adamlar
hepsini yiten bir denizde bıraktım.
ben o denizlerde, kulaç atarken boğuldum.
şimdi kim koyabilecek tekrar
göğüs boşluğuma soluk alan taptaze bir yaşamı
terslik, zıtlık, şans ve bela..
her içki sofrasında
bunun için aşkla başlamıyor muyuz lafımıza?
Şubat/2012
Sema YontarKayıt Tarihi : 7.2.2012 14:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sema Yontar](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/02/07/ask-la-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!