Aşk Kırmızısı Dudakların

Rahmet yağıyor gökyüzünden
Her damla senden bir büse aksediyor
Yaşlanmış bedenin, buruşmuş sanki ellerin
Ama kalbin kocaman AŞK'ınla her zaman
ama her zaman sevgi lütufları saçıyor.
Hayal ediyorum; yeşil çamlar olacak dökülen kozalaklar
arkada bir kemancı bizim yaşlanmış AŞK'ımızı çalacak.
Hatırlar mısın zamanında koşuştuğumuz çamlıkları ve ve hiç unutmadım ilk busen nasıl geldi kondu yanağıma nasıl değdi hiç bilmeden?  
Titrerken yağmurda ellerim hissetmeden bir anda döküldü AŞK'ın yaşanmışlığı.
Fırtınadan uçuşan saçların değiyordu koşarken yüzüme. Utanarak tuttuğum pamuk gibi ellerin üzerinde uzun fırfırlı kar beyazı gibi yüzünü açığa çıkaran bir etek ve gül kurusuna çalan bir bluz.
Çekiniyorsun ıslandı bedenimiz. Dudakların dikkatimi çekiyor dolgun AŞK kırmızısı dudakların...
Sinemden akan senli gözyaşı düşüyor fotoğrafımızın üstüne sonra aklıma son dediklerin geliyor; Uzun boylum, hayatımın sevgi açan fidanı ağlayacaksak beraber ağlayalım, birimiz olurda erken kavuşursa toğrağa geride kalan ağlamasın, ben gittikten sonra gözlerinden yaş akmasın...

Çok karıştırmıyorum tamam yoksa dayamıyacağım, tatlı mazimizden yavaşça çekiliyorum...
Rüya gibi geçti AŞK'ımız seninle, seni ve AŞK'ını nasıl anlatayım?

Hiçbir haber gelmiyor senden nasıl olduğunu anlatmıyorsun?
AŞK olsun ne zaman kapandı sohbet kapımız...
"AŞK OLSUN NE ZAMAN KAPANDI SOHBET KAPIMIZ"