Aşk'ın Yükseklik Korkusu Vardır

Göz altı mora çalan gri bir hayattı yaşadığımız..

Rüzgara vokal yapan saçlarına selam söyle benden,
Ritimsiz öpüşen dudaklarına kırgınım,
Notasız ellerin rotasını şaşırmış haberin olsun...

Kırgınlıklarımı çıkarıp portmantoya astım
Bedenimle beraber,
Annemden habersiz sevdim seni
Cebimde beş kuruşum da yoktu,
Marlboro ve siyanür kardeştir..
Ya Rab sen beni bildiğin gibi yap..

Ani bir baskın yedim göğüs kafesime
Dün gece on biri çeyrek geçe,
Saçların kuşattı tüm rüzgarı,
Kurşun geçirmez yeleğimi gözlerinde unuttum.
Karanlık yeryüzüne
Bir anka gibi çöktü,
Gökkuşağı asiydi biraz,
Eflatuna kırılmış tenler,
Derisi yüzülmüş deniz mavi değildi,
Kanıyordu balıklar,
Biz insanlığımızı evde unutmuştuk..

Alkole söz geçirebilmek mümkün müdür alfaben de?
Acıya yumruk atmak,
Hüzünlere barut döküp ateşe vermek,
Mutluluğa şarap ısmarlamak mümkün mü?
Lehçeni gözlerinden öpüyorum
Ve; ekliyorum
Seni özlememek elde değil, yürektedir..

Beraberken dinlediğimiz şarkıların bile
Kalbi kırıldı şimdi,
Bir avuç şevkate,
Bir yudum merhamete
Bir şişe şaraba ihtiyacım var,
Delice severken birbirmizi
Bir şeyi unutmuştuk;

Aşkın yükseklik korkusu vardı...