sus
dudaklarını sal
çekinme bu omuz bu boyun
dokunabildiğin her yer
senin
konuşacak zaman yok
ne zaman konuşmak için açılsa ağzımız
öpüşmeye varır sonu
sözcükler ıslanıp kalır bir ağızda
sürgün
başkentin arsız ilçesi
bir şarkı
elini tutmadan kaldırımlarda
küs gibi kırgın gibi
her şey
Ankara da yakışırdı bize
de(me)
dilim kelepçeli
çaresiz
dudaklarını unutur
giderken kokusu
duraktan dönüp gelir
saklarım
sıcacık kalsın onsuz geçecek gece
koynumda uyusun
saçlarını düşürürüm düşlerime
okşarım zifiri karanlığı
gülümseyen yüzünü
gül akar ağzından
sevişmeye kalkışırım
gidersin…
“… Git. /Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar.”
senin gözlerinle baktım
gittiğim yer
umutsuz bir karanlık
gözlerini o karanlıkla bütünleyip
çizdim
gülümse
umutsuz bir zamana
kalkıp gidiyorum kendimden
acılarımla yaramın kovuğuna
Kayıt Tarihi : 8.6.2007 22:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!