Bir varmış bir yokmuş
evvel zaman içinde kalbur saman içinde
bir genç aşk için ölüm burcunda
aşk sancısını yüreğinde yoğurarak
nefes almayı borç bilerek
aşkın davasını gütmüş
aşk ve ölüm için
doğmak ve yaşamak için
kelimelere yalvarmış
var oldum kaygısıyla var edenin
varlık sahasında nesne ve fiziğin dışında ne varsa
aşk için anlatamıyorum ve anlatamadığımı aklımda
daha iyi anlatıyorum ne tuhaf değil mi
en baştan başlıyorum
bilmezdim aşk ne demek
aşk ve vatan için
sonradan öğrendim aşkın yaşatmak olduğunu
eski töre bir yana yeni dünya bir yana
banane moderniteden çağın çığırt-kanlarından
umurumda değil başkentler ve beton yığınları
rakamları ilah sanan borsadan
grafikleri boş duvarlara benzeten tek ben miyim
gökdelenlerin dere beylik kurduğu şehrimde
tek ben miyim sitemkar olan
ağzı reklam kokan santralleri
her gün çevirip banknotların ahvalini soran ben miyim
tankların arasında ip atlayan çocukların
füzelere meydan okuduğu taşlarla
şeytan taşlanır mı hiç
kimliklere bürünmek için soluk yüzlü
vesikalıklar çektirenler
aramıza sınırlar çizmedi mi
eskiden kan akmadan göz yaşı akmaz idi
Nil kıpkırmızı göz yaşı dinmedi
great midle east project
welcome to washington
burada
satılır canlar vurulur evlatlar pazarlanır kadınlar
cehennemim başkenti kızıl yerlilerden sonra
soluk benizli köle tüccarları
aşk ve ölüm için
bir kuşluk vakti dua zırhını giydim
ölüm için her defasında
3 defa yüreğime ve 3 defa karnıma
aşkın sinesinden damıtıp sürdüm
aşk ve ölüm nedir gördüm.
Kayıt Tarihi : 17.2.2016 15:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!