AŞK-I NAR
Ah sevgili!
Ben yedi tan vaktinde,
Yedi ayrı bahçenin,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
ÜŞENMEDİM SAYDIM TAM ON DÖRT DEFA YEDİ KELİMESİNİ KULLANMIŞSINIZ.
Şimdi bu nasıl bir kalem gücüdür ki on dört tane tekrara rağmen, hiç bir kendini tekrarlama durumuna bizi düşürmeden, yedinin on dört farklı haline bizi götürebiliyor diye sormamak mümkün mü? Bu kalem gücünü nereden almaktadır. Nasıl bir yürekten, nasıl bir ummandan?
Ben şu anda bir şiirin otuz iki, yüreklere vuran dizesinde, imgesinde, noktasında, virgülünde yanıyorum. Döne döne, böylesi yanmanın zevkini çıkara çıkara yanıyorum.
Ehem yine de pek tabisi de zebaniler uzak olsun diyorum.
Aşk ile yanıyorum.
Yüreğinizden yüreğime vuran şiirinizle yüzümü yıkayıp yıkayıp yanıyorum.
He bi de o doksan dokuz tespihe ben doğrusu biraz okuyup "ya rabbim bana da biraz Nimet Hanım'ın yeteneğinden eyle, hani az buçuk birazcık bilem olsa " diye üfleyip yolluyorum. Yalan yok.
Yani görüldüğü üzere uzattım boynumu niyaz ediyorum. Yak beni diyeceğim ama zati yaktın.
O yüzden niyazım sen yaz şiir kadın, hep yaz, o kalemin hiç durmasın.
Sevgi ve saygılarımla
Nimet Hanım şiirin ritmi harika ....Anlam çok derin...nefis bir anlatım,çok güzeldi.
GÖNÜLDEN TEBRİK EDERİM NİMET HANIM.SAYGI VE SEVGİLERİMLE...
Şiirin başlığı muhteşem.... İçeriğiyle son derece uyumlu... özenli bir seçim....
'yedi'...
Şiir, içindeki 'yedi' tekrarları nedeniyle Yahya Kemal Beyatlı'nın 'Melika Sultan'a aşık yedi genç'... diye başlayan ölümsüz şiiri .'Mehlika Sultan'ı çağrıştırdı bana...
Gılgamış Destanı'ndan, Şaman kültürümüze.... Çin ve Japon kültürlerinden Yezidi inancına .... Eski Mısır'dan İslamiyet'e kadar... o kadar çok birbirinden farklı zamanlarda ve coğrafyalarda oluşmuş kültürler kullanmış ki 'yedi'yi... insanlığa mal olmuş... hem de 'gizli bir kutsiyet'le....
Şiirdeki temanın işlenişinde de tekrarlanan 'yedi'nin böyle bir çekiciliği var... Kaldı ki atfedilen isimlerin kutsiyeti sayının da kutsiyetini katlamış...
Gelelim şiirin diline...
Nimet Öner, özgün şiir dili açısından Antolojideki en başarılı kalemlerin başında gelenlerden... Onun şiirlerini okurken hem çok etkileniyor hem de Türkçeyi kullanma gücünü her seferinde 'sessizce' kutluyorum....
Aşk yakar!.... Mutlu aşk yoktur!... 'sen yanmazsan, ben yanmazsam.... !' söyleminin etkili bir çeşitlemesi....
Bu şiiri açıklamaktansa dönüp dönüp okumak en güzeli....
Bazı şeyler açıklanamaz, yaşamak gerekir.... AŞK- I NAR gibi!....
İçtenlikle kutlarım Nimet Hanım.... Daha nicelerine.... Sevgilerimle.....
Sevdalık, gönüllü yanmaktır. Kendini aşk ateşinde yanarken hissetmeyen canan değildir, aşık olamaz. Birlikte yanmak, birlikte mutlu olmaktır sevmek. Şiirde, tek taraflı yanmayı gördüm, haklı sitemi fark ettim. Şiirinizden oldukça etkilendim, çok güzeldi. Tebrik ederim.
Nar olmadan har olmaz..Har olmadan aşk olmaz...Aşk o zaman aşk..
...
Acımın üstünde yerin var
Gel ne çektireceksen çektir yar.
Dertlerin cümlesine dilim lal
Aşkın narından edilmez sual...
...demiştim bir şiirimde....Yüreğinize, kaleminize sağlık Nimet Hanım..Çok güzeldi şiir..
sevgilerimle..
Ben yandım sen de yan demiş şairemiz... Her ne kadar farklı anlamlarda ise de yanmalar, çok etkileyiciydi. Resmen ürperdim şiiri okuyunca... Yüreğinize sağlık sevgili dost. Kutluyorum çokça...
Sevgilerimle...
Aşkın narına düşmek için yüreğe nakış nakış işlemek gerek sevdayı, zemzem suyu kadar kutsal sularda yıkayıp arındırmalı yüreği ve zirvesine ulaşıp karlı dağların tepelerinden seyredile bilinmeli ve hatta martı kanadından seyredile bilinmeli deryadaki mavi...
Arınmak gerek, arındıkça yanmak, yandıkça küllerinden yeniden doğmak gerek...
Kaleminize sağlık Nimet Hanım... Kutluyorum...
Saygı ve Selamlarımla...
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta