Aşk-ı Derin Şiiri - Fikri Kalem Hasan

Fikri Kalem Hasan
8

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Aşk-ı Derin

Taş olsam Uhut yamaçlarında,
Rüzgar okşasa saçlarımı,
Her zerremi kefen gibi sararken
Bir yosun, yalnızlığımla.
Gül olsam Nebi’nin bahçesinde,
Sevda açsam sabah rüzgarında,
Ama dikenlerim var,
Bir türlü kopamam, köklerim acıyla derin.
Kılıç olsam Ali'nin ellerinde,
Parlayıp doğrularda, adaletle savrulurken,
Bir kalkan olsam Hamza’nın göğsünde,
Koruyup düşmanları yakan o cesaretiyle.
Kum olsam Bedir’in çölünde,
Her tanemde bir savaş, bir zafer gizli,
Rüzgarla yükselirken,
Müşrikleri saran o yakıcı hüzün gibi.
Medine'de Hendek kazsam,
Her darbede, tarih yazılsa ellerimden,
Mushab için beyit beyit aşk döksem,
Kalbimle mısraları sevinçle dokurken.
Nur Dağı’ndan Sevr’e bakıp,
Her bakışımda aşk süzülse gökyüzüne,
Ve yollar bir olmuş,
Gözü hep uzaklara çeken özlem gibi.
Mina’dan Hira’ya uzanıp,
O kutsal nefesin izinde yürüyüp,
Darul Erkam’da oturup bir çay içsem,
Her yudumda, her kelimede,
Sonsuzluğun sırrını bulan gibi.
Cennetü’l-Muallâ’ya adımlarımı bıraksam,
Yüreğimde, dünyanın ağırlığından
Bir tüy gibi hafif,
Ama bir o kadar yorgun,
Şu fani dünyadan çekip giden gibi.
Gün doğmaz günün üzerine,
Her sabah yeni bir umut taşısa,
Muhammed Nebi’nin dostlarıyla,
Yıldızlar yan yana dizilse semada.
Kurban olayım her adımına,
Bir postuna,
Hayran hayran bakarken,
Aşkın derinliğinde kaybolmuş,
Sonsuza kadar bakan gibi.

Fikri Kalem Hasan
Kayıt Tarihi : 10.3.2025 16:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!