Aynur Uluç - Aşk'ı Anlamak Şiiri - Antol ...

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Bazı zamanlar dört bir yanımızı çelişkiler sarar. Sevmekle, usturubuna göre sevmek arasında kalır yüreğimiz. İhanetleri düşünür buluruz kendimizi. Bizden beklenen gibi sevmek isteriz. Diğerlerinin sevme şeklimize izin verdiği gibi. Çünkü o zaman yaşam tehlikesizdir.O zaman günlük işleri çözer, hayat mesaisini sorunsuzca doldurabiliriz. Sevdiklerimize ihanet edersek, kötü biri oluruz da; kendimize yaptığımız ihanete hakkımız varmış gibi gelir.

Oysa el ayak çekilip yalnız kalındığında, gece yarısı kabuslarında, hiç yoktan yere çıkmış görünen öfkelerde dalga dalga büyüyen, o ihanet değil midir aslında? Sessiz ama derinden gelen çığlıklarına kulağımızı tıkayıp yola devam ettiğimiz ihanet; canımızı yaksa da yokmuş gibi yapmayı tercih ettiğimiz ihanet; her şey yolundaymış da ara sıra içimizde bir garip his duyarmışız, o da gelip geçermiş sandığımız, sandıkları ihanet.

Şimdi tepsinin başına oturup, pirinci ayıklamanın zamanı. Belki de hayatın içinden çıkarttığımız taşlardadır keramet. Belki yaşamayıp gelmeyecek bir çarşambaya ertelediklerimizdedir hayatın suyu. Belki aşk da yalandır; ama belki de değil...

Bir öykü okudum geçenlerde. Süzülerek göklerde uçan bir kuşa aşık olan kadının öyküsü. Kadın, kuşun uçuşuna vurgun ama ya günün birinde uzak dağları keşfetmek de isterse korkusuna kapılıp onu bir kafese kapatıyor. Nasılsa, kuş elinin altında olduğu için de daha seyrek geliyor kafesin yanına. Öyle ki; sadece temizlemeye uğrar oluyor günün birinde. Bu arada zamanla kuşun rengi soluyor, çirkinleşiyor, kanatları paslanıyor sanki. Bir gün ölü buluyor kadın, kafeste kuşu. Son derece üzülüyor buna; aklından çıkaramıyor bir türlü. Ama üstünden zaman geçtikçe kafesteki görüntüleri hatırlamıyor bile kadın. Onu ilk gördüğü günde olduğu gibi bulutlarla yarışan hali, kalıyor sadece zihninde. Anlıyor ki; kendisini heyecanlandıran kuşun dış görünüşü değil, hareket eden kanatlarının enerjisi imiş, meğerse.

Tamamını Oku