Mevsimlerden sonbahar, yağmurlu bir ekim akşamı,
Dışarıya bakarken sonsuz derinliklere,
Pencereni gıcırtısı da ekleniyor sonbaharın o büyüleyici ninnisine,
Ve ben yine dalıyorum o resimdeki kıza,
Sarı saçlarına, yeşil gözlerine,
Ve aklıma geliyor yine o karanlık yaz akşamı,
Gözlerim doluyor yine, kulaklarım çınlıyor,
Aklıma geliyor yine her sözü vurgun o konuşma,
Ve son sözün geliyor aklıma,
Tutamıyorum hıçkırıklarımı,
Gözlrimden yaşlar boşanıyor yine,
“İstemiyorum seni git artık.” Deyişin geliyor aklıma.
Birden kapı açılıyor, serbest adımlarla biri giriyor içeriye,
O an beynimden vurulmuşa dönüyorum, içimden haykırmak geliyor,
Yılların eskittiği ama yok edemediği o kadın geliyor önüme,
Benden özür diliyor, yalvarıyor defalarcasına,
İçimdeki korku büyüyor sinsice,
Kelimelerle ifade edemiyorum duygularımı,
Yıllarca beklediğim o efsane kadın ayağıma geliyor,
Anlayamıyorum olanları, içim içime sığmıyor,
Bir anlam veremiyorum olanlara,
Aklımda hep aynı soru tekrarlıyor: Neden?
Cevap veremiyorum aklımdaki sorulara,
Soruyorum nedenini, önce bir üzüntü havası esiyor,
Sonra başlayan gözyaşları,
“Beni affet” diyor defalarcasına,
Aşk her şeyi affediyor,
Ve ben de onu affediyorum.
Kayıt Tarihi : 27.4.2002 11:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)