gibi yaptığım dakikalar
tersine yapılmış
bir mersin yolculuğu gibi
her daim şoför arkası
her daim yürek uzakta
yarım saat molasına takılı kafa
korkardık
ya kaçırırsak tuvaletteyken
otobüsü
minik liseli ellerimle pul yapıştırdığım dakikalar var sonra
edebiyat fakültesinin ebedi ağaçlarına
ben ki içinden ok geçen bir kalbi bile
kazımamışken doğaya
ne acaip gelirdi yüreğin yüreğe kanaması
minik liseli ellerimle
polislere attığım taşlar
üniversite kantininde
ve sonra yine aynı ellerle
hiç yıkamadan dokunuşum var ferihanın kulaklarına
tahrik olur sanırdım olmazmış
olsun...
dostluğu yola çevirdiğim dakikalar var bi de
hiç utanmadan otostoptan
bodrum kıblemiz cep paraya kilitli
istanbul sevgilisi banudan alınmış borçla
bodrum aşkı nilüfere açılan yelkenler sonra
gittim, öptüm, döndü, kaldık birbaşımıza
yangın yeni başlamıştı ovalarda
hayal kurulurdu gün olurdu, gün olur kırıldı
olmadık yerlerinden, olmadık cesaretlerle
bodrum yolu çetindir
dönülmez gayrı ordan
yaz hayalkırıklığıdır
dönülmez artık yardan
turne öncesi öpüşmelerime ayırdığım sevgiliden habersiz sınırlı sorumsuz dakikalar da oldu
bir gelenekmiş gibi
el sigaraya endeks, yürek saate göz kırpar
ver elini aceleyle sevişelim saniyeleri
orgazm cigarasına da arttırılan bakışma vakitleri
gözde ufak bir gözyaşı
bir asi çiçek bataklıkta
sırtüstü ve çırılçıplak sohbeti sevdiğim tek dostum
gittin gideli ben del’oldum biliyorum
herşeyden vazgeçtiğim dakikalar oldu sonra sonra
zorla zorla öğretildi bedel kelimesi usuma
usum usul usul terkederken us kabını
yitip giden bir akıl değildi kuşkusuz
hiç kuşku duymadan edilen göçte
karanlık geçmişe ait aydınlanma dönemi
bir bekarlığa veda partisi dudakları
elleri pekmez gözü bal sevgilim
her dinlediğim şarkı onaydı
bir ufak çelmeydi hayatın bana bu kezki kazığı
yılmadım
karınca sitemiyle yoğrulmuş
bir ağustos böceği fıkrasıydık hayatta
beraber avına çıktığımız hamam böceklerini atmalı önce
“kalp kadar temiz ayrılmış bu hatıra defteri”nden
sonra sıra gelir nasılsa
nasır tutmuş yüreğine
protest müzik dinleyeceğim diye
çok güzel coplar yediğim dakikalar da oldu ha
eski dünya sineması
yeni geyik tünelinde
en son aşkımla, ilk sevgilimi de tanıştırdığım dakikalar oldu tabi
saf el sıkışmalar, yerini görkemli bir defnedilme törenine devretti geçmişi
bir çırpıda sildim her şeyi
sen sandın ki ben seni deliler gibi sırf beni sevdiğin için seviyordum
sen hiç bilmedin mesela
uyurken gözlerimi dikip gözlerinin yeşiline
kapalı kapaklar ardında aradığımı definemi
o gözlerinin atlantik yeşilini
o pürüzsüz teninin sinek slalom tadını
biliyorum hiç hesaba katmadığımız şeyler oldu
ben hep unuttum mesela
tuvalette çıkan seslerin sana duyurulmaması gerektiğini
her gün elimde bir gül ile yakana yapışmayı
suya sabuna dokunmayan cesaretsizliğimi ayaklarına sermeyi
beraber dinlediğimiz şarkılarda beraber ağlamayı
iyi geceler bitanem diye bağırmayı unuttuğum dakikalar da oldu elbette
bi bilsen tek korkum utancım
ölüm korkutmuyor ki beni
korktuğum yalnızlığım
bi bilsen, ah bi söyleyebilsem
hayatım.
tüm bu dakikaları yaşarken
kendimi unuttuğum da oldu tabi
olmadı değil...
Kayıt Tarihi : 28.8.2001 03:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!