Bir yaşam kavgam var şu günlerde. Anlamsızca kendimle mücadelem... Kendime ceza mı yoksa ödül mü bunlar bilemiyorum ve ben halâ arkandan kara yas tutuyorum. Elbet gelirsin diye bekliyorum... Elbet gelirsin...
Şimdi yaralı umutlarım tükeniyor. Artık zaman su gibi akıp geçiyor. İlk başlarda bir dakika bin yıla bedeldi bende. İnsan zamanla alışıyor, zor da olsa kabulleniyor. Kabullendim gittiğini, beni ellere değiştiğini... Şimdi ben bekliyorum acılarla, sen hergün bir başkasıyla zevkte sefada. Gül, o güzel gülüşün solmasın hiç. Sana en çok o yakışıyor, kahpelikten sonra...
Üstünü örtmeye çalışıyorum acılarımın. Her bir sözde, her bir şarkıda ya da her bir esmerde seni bulmak, acınası bir durum yaratıyor bende. Aşkın ahını almış bu garip gönlüm, belli...! Yoksa kim kıyabilir bir cana böyle acımasızca. Sen bile olsan bu, bi yere kadar! Sende de vicdan var... Gururunun olmadığı kadar...
Yapamayacağım şeylere kalkışmadım hiç, belki de bu yüzden seni unutmayı denemedim. Bundan sonra da ne bir gayret ne bir çaba... Seni unutmak için bir çözüm yolu yok güzelim. Ne bir formül ne de bir çıkar yol... Gittiği yere kadar gider, durduğu yerde biter... Ne yaptıysam bu zamana kadar bil ki hepsi senin içindi. Değdi mi? Hayır... Pişman mıyım? Asla... Yine olsa yine yaparım uğruna...
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta