Ne zaman düşünsem seni
Sevdanın karakışları çıkıyor karşıma
Dolu vurmuş elma çiçeklerinin dökülmesi gibi
Bakışlarım takılınca gidişinin hüznüne
Tepe takla yuvarlanıyor gözlerim ardınsıra
Kirpiklerim kanıyor
Güneşin dudaklarına dokunduruyorum dudaklarımı
Sana susamışcasına
Kenarında donup kalıyor tebessümüm
Gecenin yanağında gezinirken ellerim
Tutuşuyor parmak uçlarım sensizliğin avuçlarında
İçim acıyor
Toprağın bağrında dinlenirken yağmurlar
Çoraklaşan yüreğimi kıraç topraklara çevirdin
Efkârımın beşiğinde saklı kaldı ninnilerim
Ölü bir coğrafyanın
Ölü doğumlarında kayboldu yüreğimin yitik hamileliği
Çılgın bir rüzgarın notaları eşliğinde geçip giderken zaman
Bakışlarında üşüyorum
Dünyanın bütün dillerinde haykırdım sana sevdiğimi
Tıkanmış yolların barikatlarına takılıp kaldı sözcüklerim
Bir yangından geriye kalan viranelerin
İs karası duvarlarına yazdım bilmediklerimi
Yitirdiğim her ne varsa al, sende kalsın
Ben çekip gidiyorum
Söyle
Bir ayrılığın içinde kaç tane kavuşmak var
Hangi gülün dikeni kendine batar
Ve kaç mazlumun ahı zalimi tutar
Bilemiyorum
Aşkın mahkumluğumdu benim
İdama gebe
Ve aşk firarındı senin
Zamanın başlangıcından, ebede
Eylül GÖKDEMİR/14.10.2008
Eylül GökdemirKayıt Tarihi : 14.10.2008 01:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!