Aşk ta kadının erkekten yaşça büyük olması bir sorun teşkil eder mi? ...
Günümüz de sıkça rastlanan bir olay haline geldi kadının yaşça büyük olduğu ilişkiler...
Toplumca kabul görmüş bir yaklaşım; erkek büyük, kadın küçük olmalı.... Ben bu yaklaşımın doğru olduğunu düşünmüyorum....Yaş önemli değil.... Erkek kendisinden büyük biri ile de olabilir, kadın da...Yeter ki arada aşk, sevgi ve saygı olsun...
Bazı erkekler,kendilerinden yaşça küçük kadınlara sahip çıkıp,çobanlık yapacaklarına kaprislerini çekeceklerine, beş karış havada akılları ile
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
''Yaşanmayı bekleyen güzellikler varken bastırmak niye? '' Tebrikler ancak bu kadar güzel anlatılır.
Harikasınız
Çok güzeldi yüreğinize emeğinize sağlık
Saygılar kaleminize
Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileğiyle yeni yılınızı kutlu olsun nice nice yıllara
Karamanlı Aşık Çağlari
mort olup geride enkaz bırakmak çok fena.
aşk engel tanımaz diyorum yaş farkının çok olmaması kaydıyla bence hiç bir sorun yok
insanlar birbirini sevdikce güller esas duruşta bekler
emek verdiğiniz bu konu için sizi yürekten kutluyorum cesur şairem tam puan
yaş sorun olur bence
Kutluyorum sevgili Canay,yüreğine sağlık güzel bir yazıydı keyifle okudum.
sevgiler güzellikler her zaman üzerine olsun.sevgilerimle..
Çınar GÖLE
Aşk engel tanımaz;...
Kadının doğasında sabır vardır,inanç vardır...Hele bir de ruhu güzelse yaşının hiç önemi olmaz....
Sevgilerimle.
Tez'li bir çalışmaydı..
Sayın CANAY kadın/erkek ilişkisinden yola çıkarak egemen olan bir genel bakış'a karşı düşüncelerini açıkça ortaya koyuyor ve ''Aşk varsa,taraflar arasında yaşça büyüklük aranmamalı...'' şeklinde kestirip atıyor .
Haklı da.Sevebilme olasılığının,feodal yaklaşımlarla es geçilmesi normal bir tutum değil.
Bu kronikte savlanan temel düşünceleri çok önemsedim.
Sayfadan kazanımlarla ayrılırken Sayın CANAY'ı kutluyorum.
kutluyorum kaleminizi okumak güzeldi tebrikler tapm puan sevgiyle kalın...
Selam Lamiacığım, bence yaşanılan hiç bir şeyden pişman olmamalı Gerektiğinde elde edilecek değerler için risk alabilmeli...Tabii ki en önemlisi sevgi saygı, öyle bir birliktelik için çevreyi de fazla gücendirmeden ilişkiye de gereken değer verilmeli diye düşünüyorum...Kısa bir süre olsa dahi değer ,değmez mi yani...Yeter ki her aşk tan her ilişkiden sonra geride enkaz bırakılmasın...Yüreğine, emeğine sağlık kutluyorum,toplum değerleri ile yazdığın bu güzel metinler çok başarılı... Sevgiyle ,güzel dostlarla sevenlerinizle hoşçakalın,benden de baki selamlar canım...
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta