Aşk Dolu Hücreler Küresel Isınıyor

Akşam aydınlandıkça yerin yüzüne baka baka
Şaşkın bir hâl alıyor çehresi şemsin,
Kanıyor çocuk yüzlerin saflığına.

Düzgünce hizalanmış öğrenciler gibi,
Olduğu yerde bakıyor karşısında dönen ellere.
Leylekten getirilişine şahit oluyor,
Umulmadık bir senfoni eşliğinde.

Henüz açılmamışken kalp sevgiliye,
Ümitsiz bir feryat beliriyor dillerde;
'Candan beslenen tüm leş kargalarının,
Rakibiyim bu gece.
Emzik kokulu dudaklarım şimdi şaraplaşır! '
Lehimleşmiş sözlerin arasından çıkan heceleri duymalısın,
Eş zamanlı anlamsız kelimelerin oluşumu saklı içinde,
Rahmine küfret analığının o kelimelerle.

Kandırıkçı bakkaldan sakız alan kız edasında,
Üzerinde kalın yünlerden örülmüş bir transparanlık gizleniyor,
Ruhunun güzelliği körelmiş,
Emanet bir taşkınlıkta aşkının kırıntıları.
Sakat'at gibiyiz sevgili, tökezlemek boynumuzun kırık kalemi.
Emsalsiz bir birleşim gerçekleştirdik,
Lüzumsuz gelgitlerin minik ceninleriyiz.

Işıltısını kaybetti artık aşkı seçen çizgi filmler,
Sevgi'li var oluşların sonu mutsuz bitti,
Ismarlama bir ahenk gibi çalındı kalp,
Nar ekşisi kokuyor terli bedenler,
Islığından korkan bebekler gibi
Yorma beni.
Oldu gittiye gelen her insanın ardından söylenmeli;
'Riyakarca sevişirken, aşk dolu hücreler küresel ısınıyor sevgili.'

20yedi10 | 14:10
MerveCeylan.