Sen “sevdaca” bilir misin?
Uykusuz geceyi,
Bitmemiş heceyi,
Kül olan niceyi...
Yani sevmeyi bilir misin?
Mecnun’u duydun mu hiç,
Çölde bir kum tanesinden?
Ferhat’ı gördün mü
Dağların tunç gövdesinde?
Ya Kerem gibi yandın mı
Aşkın alev nefesinde?
Ya sen “Hasretçe”yi bilir misin?
Gittikçe uzayan yollar,
Geçtikçe asırlaşan yıllar,
Bir türlü sarmayan kollar...
Yani özlem, yani gurbet
Anlatır mı bir şeyler
O taş kalbine?
Sen özlemeyi bilir misin?
Milyonlarca yıldız altında yalnızken?
Peki “Ölümce”yi bilir misin?
Ömür denen borç defterinden
Son alacaklı Azrail’i
Beklerken,
Ellerini tutmayı isteyen o titrek eli,
Sen bunu da bilmezsin şimdi
Ölümdür büyük sevdaların bedeli
Ve sen!
Bildiğinle devam et,
Sevmemeyi öğret herkese,
Kaçmayı o yüce şeylerden...
Sevdaca öğrenme sakın,
Sen onu taşıyamazsın.
Hasretçe de bilme sen,
Hasret yürek işi,
Sen onla yaşayamazsın.
Kayıt Tarihi : 25.1.2002 22:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Alparslan Aydın](https://www.antoloji.com/i/siir/2002/01/25/ask-dili.jpg)
düzgün yazıldığında içimi acıttığında şiir anlamı taşıyor benim için...mutlu satırları sevmiyorum.oyuzden hocam bu şiirinizi favori edindim haberiniz ola!
TÜM YORUMLAR (2)