Sen nerede gördün Maşuk’u?
Ay yüzlü, dilber olan banuyu.
Nerede duydun, yâr sesinin kokusunu?
Nasıl hissettin miskin âşık duygusunu?
Arama çöllerde Leyla’nı ey gafil!
Leyla’ya ulaşmak bu kadar zor değil.
Bulamadıysan kalbinin Cananını;
O zaman peşinde koştuğun, aslında Leyla değil..
Canan yakın değilse, sana yâr olmaz ki! .
Uzaklaşınca kaybolan, yakındayken can olmaz ki! ..
Yakmıyorsa pervaneyi, hakikati nur olmaz ki;
Nesebi ateş ise, kanadın sağlam kalmaz ki..
Sen baktın mı yâr dediğinin gözlerine,
Görebildin mi sonsuz okyanusun derinliğini?
Yaşadığın Aşk ise okyanusları aşmak mümkün değil;
Aşkın özü sürekli çabalamaktır,
Kıyıya ulaştıran meşk, aslı mânâda Aşk değil..
Hangi âşık ulaşabilmiş kıyılara,
Maşuk’un özü sonsuzluk iken?
Hangi ahmak iddia eder vardığını?
Aşkın menzili dipsiz çukur iken..
Peki sen kimden duydun,
Leyla’nın çölün sonunda kaldığını?
Kim söyledi sana?
Gördüğün zerrelerde Leyla’nın bulunmadığını..
Zorlu engellerin sonundaki umudun adı Aşk değil,
Istırap dediğinin, mahiyeti çetin değil.
Aşk dediğin bocalamak, kaybolmak, boğulup, yok olmaktır.
Senin saadet dediğin,
Aşk’a kıyasla bi çöp dahi değil..
Kayıt Tarihi : 23.4.2016 09:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aşk sonsuza yolculuktur. Aşk, sonu gelmeyen Seyr-u süluk'tur.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!